FED Ekim ayı toplantısında politika faizini piyasa beklentilerine uygun bir şekilde 25 baz puan daha indirerek yüzde 1,50-1,75 aralığına çekti. Temmuz ve Eylül ayı toplantılarının ardından bu yıl üçüncü kez faiz indirimine giden Fed, önümüzdeki süreçte ABD'nin ekonomik görünümü bozulmadıkça daha fazla indirim yapılmayacağının sinyalini verdi ve global ekonomideki aşağı yönlü risklerin canlılığına vurgu yaptı. Yatırım ve ihracat kalemlerinin zayıf bir seyir izlemesine karşın, istihdam piyasasının güçlü görünümünü koruduğuna vurgu yapıldı. Toplantı karar metninden ekonomik genişlemeyi sürdürmek için uygun şekilde adım atılacağı ifadesi çıkarıldı. Fed Başkanı Jerome Powell da basın toplantısında küresel risklerin belirginliğine işaret ederken, ekonomik büyümenin ılımlı bir hızda devam edeceğini, enflasyonun yüzde 2'lik hedefe doğru yükselmesini beklediklerini ve tüketimin güçlü kalacağını öngördüklerini söyledi. ABD ekonomisi, üçüncü çeyrekte yavaşlarken, işsizlik yarım yüzyılın en düşük seviyelerine kadar geriledi. Üretim sanayii ABD-Çin ticaret savaşından ciddi zarar görürken, tüketici harcamalarının göstergesi perakende satışlar Eylül ayında gerileyerek ekonomideki daralmayı gözler önüne serdi. ABD ekonomisi ve küresel ekonomi 2019 yılının Kasım ayı itibarıyla karışık bir görünüm sergiliyor. Piyasalarda önümüzdeki 12 ay içerisinde ABD'nin resesyona girme ihtimali %27 olarak fiyatlanırken, FED'in 2019 yılının son toplantısında alacağı faiz kararı merak ediliyor. Finansal piyasalar FED'in faiz indirimlerini olumlu karşılıyor ancak, bunun reel ekonomiye ne kadar olumlu yansıyacağı şüpheyle bakılan konular arasında yer alıyor. FED politika faizini düşürdükten sonra düşük ipotek faiz oranları, ABD konut piyasasının toparlanmasına destek oluyor. Konut piyasasındaki canlanma göze çarparken, hisse senedi piyasaları da rekor kırıyor. Düşen faiz oranları ile birlikte ABD hisse senedi piyasaları bu yıl ortalama yüzde 24 kazanç sağladı.
Kasım ayında ABD ve Çin arasındaki ticaret görüşmelerine yönelik olumlu beklentiler güçlense de; taraflar arasında bir türlü çözülemeyen pürüzlerin bulunması kafalardaki soru işaretlerini artırıyor. Ekopolitik gelişmelerin gölgesinde ABD'nin ekonomik verileri karışık bir görünüm sergiliyor. ABD ekonomisi 2019 yılının ilk iki çeyreğinde sırasıyla yüzde 3.1 ve yüzde 2 oranında büyürken üçüncü çeyreğinde bir miktar yavaşlayarak yüzde 1.9 büyüdü. Kasım ayı başında açıklanan istihdam verileri ise son 50 yılın en güçlü seviyelerine ulaşarak iş piyasasının güçlü konumunu teyit etti. Tarım dışı istihdam 128 bin kişi ile beklentilerin üzerinde artış gösterdi. Powell toplantı sonrasında yaptıkları faiz indirimi hamlelerinin tüketici faaliyetleri üzerinde etkili olduğunu söylese de PCE ve perakende satışlarda belirgin bir düzelme şimdilik görülmüyor. Faiz indirimlerinin reel sektörde üreticiden daha önce tüketici talebini canlandırması bekleniyor. Perakende satışlardaki düşüşün etkisi büyüme oranlarına da yansıyor. Diğer taraftan açıklanan ticaret görüşmelerinde somut bir sonuca ulaşılamaması PMI verilerinin kritik eşiğe takılı kalmasına neden oluyor. ABD kısa ve uzun vadeli tahvil getirileri arasındaki makas ise yeniden açılmaya başlarken dik getiri eğrisi eyalet FED üyeleri tarafından politika faizinin uygun olduğu şeklinde yorumlandı. Sene başında kısa ve uzun vadeli faizler arasındaki fark 10 puana kadar çıkması ile getiri eğrisi son 12 senenin en ters haline dönmüş, artan ticaret savaşı gerilimiyle birlikte olası resesyon senaryoları gündeme gelmişti.
FED Aralık Ayında Faiz İndirimine Devam Edecek mi?
11 Aralık tarihinde 2019 yılının son toplantısını gerçekleştirecek FED; ABD-Çin ticaret anlaşması gerçekleşene kadar izleme moduna geçecektir. Ekim ayı toplantısında da daha önce sinyalini verdiği üzere ekonomideki ılımlı seyri öne sürerek Trump'ın baskısına rağmen faiz indirimlerine ara verecek ve piyasada oluşacak faizlerin seyrini takip edecektir. Piyasalar da Aralık ayı toplantısı için faiz indirimi ihtimaline şimdilik %3 gibi düşük olasılıkla fiyatlıyor. Ekim ayı toplantısından sonra eyalet FED yetkilileri önceki iki faiz indiriminin global risklere karşı sigorta oluşturduğunu ve merkez bankasının ileride yaşanabilecek zor durumlara karşı cephanesini saklamaları gerektiği konusunda açıklamalarda bulunmuşlar, son toplantıda ise 2 eyalet FED yetkilisi üçüncü kez faiz indirimine gidilmesine karşı oy kullanmıştı. Eyalet FED yetkililerinden gelen açıklamalar, öngörülebilir gelecekte faiz oranlarının düşük seyirini koruyacağı ve enflasyonda yüzde 2 seviyesine ulaşılana kadar faiz artırımının ufukta gözükmediğine işaret ediyor. 2020 yılında ABD'de gerçekleştirilecek başkanlık seçimleri sürecinde FED'in bağımsız kurumsal anlayışını devam ettirmesini ve para politikasını ekonomik koşullara göre şekillendirmesini beklemekteyiz.
Alan Yatırım Menkul Değerler A.Ş.,
http://www.alanyatirim.com.tr/
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.