ENFLASYONDA SERT YÜKSELİŞ HIZ KESMEDEN DEVAM EDEBİLİR
Dünya genelinde enflasyonun hala yüksek seyretmesi ve 2022’nin en az ilk 6 ayında da yükseliş eğiliminin devam edeceğini öngörüyoruz. Bu ortamda özellikle son dönemde yaşanan kur artışlarının Türkiye’de TÜFE üzerinde ciddi etkilerini yaşayacağız. TCMB son enflasyon raporunda kur artışlarının gıda ve temel mal grupları üzerinde etkilerinin görülmediğini söylemişti. 23 Eylül’de TCMB’nin ilk faiz indiriminde 8.64 olan Dolar/TL’nin şu an 12.90’a geldiğini izliyoruz. Yaklaşık kurda bu süreçte % 50’lik bir artış meydana geldi. Bunun enflasyona yansımasını yayılım etkisini de değerlendirdiğimiz de 15-16 puanlık enflasyona sebep olacağını görüyoruz. Yani eğer kur bu seviyelerde (12.90) kalır ise 2022’de yurtiçinde % 36-% 37 civarında kalıcı enflasyon oluşacaktır. Şu süreçte kurdaki yükseliş eğiliminin devam edeceğini de düşündüğümüzde Türkiye’nin ciddi bir enflasyon sarmalına girdiğini ve bunun diğerleriyle benzer olmadığını ve artık 90’lı yıllarda olduğu gibi yüksek kalıcı enflasyona hazır olmamız gerektiğinin uyarısını tekrarlıyalım.
Enflasyonda detaylara baktığımızda tarım ürünleri üretici fiyat endeksinde artış sürerken tarımsal girdi endeksinde de artış yaşanmakta. Bu yıl kuraklığın etkisiyle birçok mahsulde rekolte düşüklüğü beklenirken gıda fiyatlarındaki yükselişin sürmesini bekleyebiliriz. Küresel piyasalarda enerji fiyatları devam ederken eşel mobil sisteminde fiyatların tavana çıkması dünyada artan petrol ve dolar kurunun yükselmesi ile mazot, benzin ve otogaza yapılan zamlar özellikle ulaşım kaleminde enflasyon yaratmaya devam edecektir. Gıda enflasyonun en yüksek iki kalemi olan süt ve ekmek fiyatlarına yapılan zamlar gıda enflasyonunun da beklentilerin üstüne taşınmasına neden olabilir. Son gelen enerji raporları henüz dünyada enerji krizinin bitmediğini ve 2022 yılı boyunca enerji fiyatlarının yükseleceğini ve özellikle elektrik ve doğalgaza yeni zamların gelebileceğini göstermekte. Ayrıca son dönemde hem konut fiyatlarında hem kira fiyatlarında gördüğümüz artışlar konut enflasyonunu yukarı taşıyor ki şunu unutmamak lazım TÜİK rakamlarına göre son 1 yılda kira artışı %13 olarak görülmekte. Ancak TÜFE’nin altında kimsenin kira artışı yapmadığını hatta % 50’ye varan kira artışlarını çevremizde görüyoruz. Buda konut kaleminden ciddi bir enflasyonun geleceğini göstermekte.
Bundan sonraki süreçte özellikle kur artışlarının ithal girdi maliyetlerindeki yüksek fiyatlamaları tetiklemesi enflasyonda çok daha sert yükselişlere sebep olabilecektir. Ayrıca kurdaki artışın temel mal grupları üzerindeki etkisi önümüzdeki aylarda artacaktır.
Aralık ayı enflasyonunun beklentilerin üzerinde % 32.77 seviyesine yükseleceğini tahmin ediyoruz. Sol üst grafikte Ekim ayı enflasyonu % 21.31 gerçekleşmişti. Gelen faiz indirimi reel faizler noktasında bizi dünyanın diğer ülkelerinden net bir şekilde ayırırken bu ay gelecek enflasyon verisi ile tamamen dünyadaki tüm ülkelerden kopmuş olacağız. Tabiki reel faizlerdeki bu düşüş kurda sıçramaları artıracaktır. Yılbaşında tek pozitif reel faiz veren ülke iken şu anda hızla reel faizlerde diğer ülkelerin altına inmemiz yurtiçine sermaye akımlarını durdururken ayrıca yurtiçinden çıkışları hızlandırmakta. ÜFE’deki artışın devam etmesini de bekliyoruz. Merkez Bankası 16 Aralık’ta gerçekleştirdiği son toplantısının 23 Aralık’ta yayınlanan Para Politikası Kurulu toplantı özetlerinde;
İşlenmemiş gıda grubunda olumlu seyreden hava koşullarının etkisiyle taze meyve-sebze fiyatlarının azaldığı ifade edilirken kur gelişmeleri, girdi maliyetleri ve kuraklığın etkisiyle bakliyat, et, yumurta ve patates fiyatlarında artışın dikkat çektiği kaydedildi. Kasım ayında baz etkisi nedeniyle yıllık bazda işlenmemiş gıda enflasyonunda düşüş yaşanırken işlenmiş gıdada yıllık bazda enflasyonda yükseliş kaydedilmiştir denildi. işlenmiş gıdada ekmek ve tahıl fiyatlarındaki artış başı çekerken özelikle tarımsal kuraklığın ve uluslararası tahıl fiyatlarında gözlenen artışın etkili olduğu söylendi. Diğer işlenmiş gıda kalemleri arasında işlenmiş et ürünleri, uluslararası etkilerin yansıdığı katı-sıvı yağlar ile şeker ve şekerle bağlantılı ürün grupları olumsuz ayrıştığı ifade edildi. TCMB, uluslararası enerji fiyatlarının bir miktar azalmasına rağmen kurdaki yükselişle birlikte enerji kaleminde enflasyonun önemli ölçüde arttığını söylerken bu durumun akaryakıt, tüp gaz ve katı yakıt kalemlerinde dikkat çektiğine vurgu yaptı. Temel mal grubu fiyatlarının aylık bazda artmasına rağmen yıllık bazda baz etkisi nedeniyle azaldığı ifade edilirken dayanıklı mal gruplarının da azaldığı ancak giyim ve ayakkabı grubunda yatay hareket ettiği ve diğer temel mallarda arttığı söylendi. Dayanıklı mal fiyatlarında otomobil, mobilya ve beyaz eşya kalemleri öncülüğünde yükseliş yaşanırken bu grubun baz etkisi nedeniyle yıllık enflasyonu azalttığı belirtildi. Giyim ve ayakkabı grubunda fiyatlar Kasım ayında mevsimsel ortalamasının altında artış sergilerken, yıllık enflasyon geçen yılın aynı dönemindeki salgın hastalık kaynaklı düşük baz nedeniyle yatay seyretmiştir. Döviz kuru gelişmelerine paralel olarak bu dönemde diğer temel mallarda genele yayılan fiyat artışları kaydedilmiştir. Hizmet grup enflasyonunda Kasım ayında yıllık enflasyon, lokanta-otelde belirgin olmak üzere, tüm alt gruplarda artmıştır. Gıda fiyatlarındaki artışın özellikle yemek hizmetleri fiyatlarını yukarı yönlü etkilediğini izledik. Hizmetler sektöründe bu dönemde öne çıkan diğer alt gruplar kira ve diğer hizmetler olurken sigorta ve kura duyarlılığı yüksek olan bakım ve onarım hizmetlerinde fiyat artışı belirginleşmiştir denildi. Ağustos ayına ilişkin piyasada enflasyon beklentileri aylık bazda % 3.00’te oluşurken yıllık beklenti % 20.70’te oluşmakta.
Aralık ayına ilişkin piyasada enflasyon beklentileri aylık bazda % 8.10’da oluşurken yıllık beklenti % 29.58’de oluşmakta.
Geçen yılın aynı döneminde en fazla ev eşyası kaleminin arttığı görülürken en fazla düşüş giyim ve ayakkabı grubunda görüldü.
Acar Menkul Değerler olarak enflasyonun beklentilerin üzerinde yıllık bazda % 32.77 geleceğini tahmin ediyoruz.
Enflasyonda gıda, konut ve enerji fiyatlarında artışın devam ederek enflasyonu yukarı çekmeye devam edeceğini düşünüyoruz. Enflasyona puansal katkının en fazla olacağı grup gıda grubu olacakken konut ve ulaştırma grubunun da enflasyona yukarı yönlü ciddi katkı vereceğini düşünüyoruz. Kurun birikimli etkilerinin gıda fiyatları üzerine yansıması bunun yanında konut ve kira fiyatlarındaki artış, asgari ücrete gelen zamlar enflasyonun sert hareket etmesini sağlayacaktır. Ulaştırma kaleminde baz etkisi nedeniyle sınırlı yükseliş söz konusu olabilir. Benzin, mazot, otogaza gelen zamların yayılım etkisi hesapladığımdan fazla çıkarsa enflasyonun %35’e doğru kaydığını da görebiliriz.
Kurdaki sert yükselişin gıda ve temel mal grupları üzerinde olumsuz katkı yapmaya başladığını izliyoruz ve enflasyonda yükselişin hızlanarak devam edeceğini düşünüyoruz. Ancak özellikle gıda fiyatları, petrol fiyatları ve kurdaki gelişmeler önümüzdeki dönemlerde enflasyon üzerinde belirleyici olmayı sürdürecektir.
Diğer merakla beklediğimiz unsur ise ÜFE-TÜFE arasındaki makasın açılarak devam ediyor olması. Şu anda ülkemizde hem talep kaynaklı hem arz kaynaklı enflasyon görülmekte. ÜFE 2021 yılının Kasım ayında % 54.62 olarak gerçekleşmişti. ÜFE-TÜFE arasındaki makas % 33.31 iken (54.62 -21.31 = 33.31) bu maliyetlerin üreticinin sırtına yüklendiği anlamına gelmekte. Yani bu durum değişmez ise ÜFE-TÜFE makası kapanmaz ise beklenenden çok daha fazla yeni zamların yolda olduğunu söyleyebiliriz. Kurdaki artışlar maliyetleri artıracağından zamların yeni başladığını ve devamının geleceğini düşünmekteyiz. Ayrıca ÜFE-TÜFE arasındaki makasın her ay daha fazla açılması da oldukça dikkat çekmekte.
Piyasa beklentilerimize gelince yeni yıl nedeniyle birçok fon yöneticisinin tatilde olması piyasa hacimlerinin düşmesine sebep olurken 2022 yılında yine 2021 yılında olduğu gibi doların hemen hemen tüm para birimlerine karşı değer kazanacağı bir yıl olacağını hatta bu yılın 2021’den daha sert geçeceğini düşünmekteyiz. ABD 10 yıllık tahvil faizinin bu hacimsiz dönemde bile % 1.55 seviyesine yükselmesi ve ABD’de özellikle enflasyondaki yükselişin devam etmesi yani Aralık ayında enflasyonun %7’nin üzerine çıkmasıyla Fed gaza basmayı sürdürecektir. 26 Ocak’taki toplantıda Fed’in taperingi 30 milyar dolardan 75 milyar dolara çıkartacağını düşünüyoruz. Böyle bir ortamda dolar endeksi ve ABD 10y tahvil faizleri de yükselecektir. Bu durum özellikle gelişmekte olan ülkelere olumsuz yansıyacaktır.
Bu artış gelişmekte olan ülkelerden sermaye çıkışına sebep olabileceği gibi yurtdışı borçlanmalarını da sınırlayabilir. BİST100’de seviye takip etmeyi sürdüreceğiz. 2000 seviyesinin aşılması halinde tekrar yükseliş etkisi başlayabilecekken 1726’nın altına inilmesi halinde satışlar yine sertleşebilir. Kur tarafında ise doların küresel bazda değer kazanmaya başlaması ve yurtiçinde faizlerin indirilmesinin ardından dolara olan talebin artması kurdaki yükselişlerin devam edeceğine işaret ediyor. Özellikle hem içerde enflasyonun reel faiz getirilerini düşürmesi hem de ABD 10 yıllık tahvil faizinde beklediğimiz yükseliş Usd/Try’de kısa vadede yükselişin henüz bitmediğini bize söylüyor.
BİST100
Teknik olarak baktığımızda tekrar kanalın içine giren BİST100 endeksi 2000 seviyesinin üzerine çıkamaz ise satışlarını hızlandırabilir.
Aşağıda 1834 seviyesinin altında önce 1726 ve arkasından 1671 puana kadar geri çekilme potansiyeli yüksek.
Yukarıda ise 1927 direncinin kırılması halinde önce 2000 ve arkasından 2076 direncine doğru hareketler hız kazanabilir.
USD/TRY
Teknik olarak baktığımızda yükseliş eğiliminin devam ettiğini görüyoruz. Özellikle kurda son yükselişin geri çekilmesi fiboya göre % 0.236’dan dönmüş gözükmekte.
Aşağıda 12.13 seviyesinin kırılması halinde önce 10.43 ve arkasından 9.45’e doğru düşüş görülebilir.
Yukarıda ise 13.35 seviyesinin üzerinde önce 13.85 ve arkasından 16.42’ye doğru alımlar güçlenebilir.
Acar Menkul Değerler A.Ş
https://www.acar.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.