Dünya Bankası Türkiye’de 90.000 yoksul ve kırılgan kişinin doğal ve iklim kaynaklı tehlikelerden korunmasını ve geçim olanaklarının arttırılmasını amaçlayan 135 milyon USD tutarındaki bir projeyi onayladı

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Dünya Bankası bugün Türkiye’de yarısı kadın olmak üzere 90.000 yoksul ve kırılgan kişinin doğal ve iklim kaynaklı tehlikelerden korunmasını ve geçim olanaklarının arttırılmasını amaçlayan 135 milyon ABD$ tutarındaki bir projeyi onayladı.

Türkiye Dayanıklı Peyzaj Entegrasyon Projesi (TULIP), Doğu Karadeniz Bölgesinde yer alan Bolaman Nehir Havzasında ve İç Anadolu Bölgesinde yer alan Çekerek Nehir Havzasında yaşayan kırsal topluluklar için dayanıklı altyapı hizmetlerinin ve geçim kaynaklarının iyileştirilmesini amaçlamaktadır. Her iki havza, mevsimsel taşkınlar ve kuraklıklar, toprak erozyonu ve toprak kayması gibi iklim değişikliği etkilerine karşı oldukça kırılgan durumdadır. Bu bölgelerde ayrıca yüksek yoksulluk oranları, düşük tarımsal verimlilik, yetersiz altyapı (su depolama, arıtma ve sulama altyapısı dahil olmak üzere), doğal kaynak bozunumu, sınırlı yol bağlantıları ve dışarı göç nedeniyle oluşan insan sermayesi kaybı da dikkat çekmektedir. COVID-19 pandemisi öncesinde planlanmış olmasına rağmen, TULIP projesi kırsal toplulukların pandeminin ekonomik etkilerinden kurtulmalarına da yardımcı olacaktır.

Dünya Bankası Türkiye Ülke Direktörü Auguste Kouame, projenin onaylanması vesilesiyle yaptığı açıklamada şunları belirtti: “Dünya Bankası, Türkiye’nin nehir havzalarında ve çevresinde sürdürülebilir ekonomik kalkınmayı desteklemekten memnuniyet duymaktadır. Nehir havzalarındaki en yoksul ve en kırılgan kırsal toplulukların bazılarında arazi bozunumuyla mücadele etmek ve dayanıklı altyapı inşa etmek, ülkenin pandemiden yeşil, dayanıklı ve kapsayıcı bir şekilde çıkmasında önemli bir rol oynayacak ve gelecekteki şoklara karşı dayanıklılığını artıracaktır.”

Dünya Bankası tarafından sağlanan finansman, bir yandan iklime ve afetlere karşı dayanıklılığı sağlarken ve sürdürülebilir arazi, yönetiminin temellerini atarken, aynı zamanda hemen istihdam yaratacak ve geçim fırsatlarını çeşitlendirecek entegre bir yaklaşım sağlayacaktır.
  
Projenin 90.000 doğrudan faydalanıcısı Bolaman ve Çekerek nehir havzalarındaki yerel nüfus grupları olacaktır. Bu gruplar taşkından korunma için dayanıklı altyapıya erişimin ve içme suyu depolama kapasitesinin artması, tarımsal üretim için sulama suyu temininin artması ve hareketliliği ve piyasaya erişimi kolaylaştıracak yol koşullarının iyileştirilmesi gibi faydalardan yararlanacaktır. Orman köylerinde meralara ve orman kaynaklarına bağımlı olarak yaşayan 13.000 yoksul hanehalkı daha yeşil altyapıdan ve geçim kaynakları çeşitlendirme faaliyetlerinden yararlanırken, ilave 20.000 çiftçi sürdürülebilir tarım uygulamalarının benimsenmesine yönelik sağlanan teknik yardımlardan ve tarımsal çeşitlendirme faaliyetleri için sağlanan varlıklardan faydalanacaktır.

Proje özellikle kadınların gelir getirici faaliyetlere katılımlarını ve gelir kazanma fırsatlarına erişimlerini arttıracak ve kadınların sahibi olduğu veya kadınlar tarafından yönetilen işletmelere teknik ve finansal destek sağlayarak üretime dönük varlıkları sahiplenmelerini ve kontrol etmelerini sağlayacaktır.
  
Projenin Dünya Bankası Ekip Liderlerinden birisi olan Stavros Papageorgiou proje hakkında şunları vurguladı: “Projenin söz konusu iki havzada özellikle Doğa Tabanlı Çözümler üzerinde odaklanarak geçim kaynaklarının ve peyzajın dayanıklılığının güçlendirilmesi üzerindeki vurgusu göz önüne alındığında, olumlu çevresel, ekonomik ve sosyal etkilerinin önemli seviyelere ulaşması beklenmektedir.”
Projenin diğer Dünya Bankası Ekip Lideri Canan Yıldız ise şunları belirtti: “Bu projenin sunduğu entegre yaklaşımın, geride kalmış bölgelerdeki diğer nehir havzalarını da kapsayan peyzaj dayanıklılığına yönelik ulusal bir programın temellerini atacağına inanıyoruz.”

İki nehir havzasına ek olarak, proje peyzaj dayanıklılığı, iklime uyum faaliyetleri ve kırılgan durumdaki kırsal alanlarda sürdürülebilir toparlanma için ulusal bir strateji geliştirilmesini destekleyecektir. Ayrıca, entegre ulusal kaynak yönetimi için kırılgan durumdaki diğer kırsal bölgelerde de uygulanabilecek tekrar edilebilir bir model geliştirecek ve peyzaj yönetimine yönelik bu entegre modelin uygulanması için ulusal ve yerel düzeylerde kapasite oluşturacaktır.

Dünya Bankası Türkiye’de geçmişte de su havzaları yönetimini desteklemiş, bu amaçla iki proje uygulamıştır: Doğu Anadolu Su Havzaları Rehabilitasyon Projesi (1993-2001) ve Anadolu Su Havzaları rehabilitasyon Projesi (2004-2012). Dünya Bankası ayrıca ülkenin 25 nehir havzasında doğal kaynakların korunması, iyileştirilmesi ve sürdürülebilir kullanımı ile ilgili orta ve uzun vadeli yatırım programlarına rehberlik sağlayan Ulusal Havza Yönetim Stratejisine (2012) de destek sağlamıştır.