Dolar Global Olarak Değer Kazanmaya Devam Edecek Mi (Alan Yatırım)

FED parasal sıkılaştırma dönemini sonlandırdı. Peki şimdi ne olacak?

FED; Mart ayı toplantısında, piyasa beklentilerine paralel olarak faizleri %2.5 seviyesinde sabit tutmuş ve beklenilen ekonomik yavaşlamaya işaret ederek bu sene başka bir faiz arttırımı olmayacağını, Eylül ayında ise bilanço küçültme operasyonlarını durduracaklarını kamuoyuna duyurmuştu. Powell; basın toplantısında, ekonomik büyümenin beklentilerinden daha yavaş olduğunu söyledikten sonra, ABD'nin büyüme hikayesinin 2019 yılında da devam etmesini beklediklerini, işsizliğin tarihin en düşük seviyelerine gerilemişken, enflasyonun da hedefledikleri %2'de dengeye geldiğini belirterek, ücret artışlarının önümüzdeki dönemdeki büyümeye yönelik önemli kanıtlar sunduğunun altını çizdi. FED'in makroekonomik beklentilere ilişkin projeksiyonu incelendiğinde küresel büyümeye yönelik endişelerin, parasal sıkılaştırmanın sonlanmasındaki en önemli nedenlerden biri olduğunu düşünmekteyiz. Avrupa ve Çin ekonomisindeki yavaşlama ABD'yi de olumsuz etkilemekte. Powell'ın da basın toplantısında değindiği üzere güçlü bir küresel büyüme ABD ekonomisinin büyümesine momentum sağlıyor. Tersi bir durumda ise dengeler değişiyor. Dolar endeksi; her ne kadar resesyon dönemlerinde yükseliş grafiği sergilese de, küresel ticaret hacmindeki daralma, ABD'nin dış ticaretini , dolayısıyla da ekonomik büyümesi üzerinde olumsuz sonuçlara yol açacaktır.

Grafik 1: Dolar Endeksi ve Dünya GDP Büyüme Oranı Grafik 2: Euro Bölgesi ve ABD Büyüme Oranları
         
Kaynak: WorldBank, St.Louis
2013 yılının Mayıs ayında FED'in parasal genişleme sürecini kademeli olarak azaltacağını duyurması ile birlikte dolar da güç kazanmaya başladı. Doların global yükseliş grafiği, ilk kez faiz arttırıldığı tarih olan Aralık 2015'e kadar devam etti. 2015 yılının Ocak ayında ECB'nin QE programına başlayacağını duyurmasıyla birlikte Dolar, Euro değer kazanmaya devam etti. Devasa boyutlara ulaşan, ABD'nin dış ticaret açığının sürdürülebilirliğii sorgulanır hale geldi. Trump'ın 2017 yılının başında göreve başlamasıyla birlikte, dolardaki değer kaybı süreci yeniden başladı. ABD'nin devasa dış ticaret açığındaki artışa bağlı olarak, korumacı politikaların gündeme gelmesi, küresel büyümeye yönelik endişeleri de beraberinde getirdi. Bu süreçte dolar global boyutta bir miktar değer kaybederken, en büyük ticaret ortakları olan Avrupa ve Çin'deki ekonomik yavaşlama küresel resesyon söylentilerini gündeme getirdi.
Grafik 3: FED ve ECB Faiz Oranı Grafik 4: ABD ve Euro Bölgesi Reel Faiz Oranı
            
Kaynak: WorldBank, St Louis Fred

Euro bölgesi ve ABD'nin reel faizleri arasındaki spread(makas), doların değerini belirleyen en önemli etkenlerden biri olarak karşımıza çıkıyor. Aradaki makas açıldıkça, dolar güç kazanıyor. Draghi'nin, planlanan faiz artışını daha ileri bir tarihe erteleyebileceklerini açıklaması, bir süre daha ''0'' faiz politikasının devam edeceğine yönelik bir algı oluşmasına neden oldu. Euro kanadındaki bu beklenti, doların önümüzdeki dönemde değer kazanmasına momentum katacaktır. Euro bölgesindeki Brexit belirsizliği, ekonomik büyümedeki ivme kaybı gibi içsel sorunlar da doların euro karşısında güçlenmesini sağlayacaktır.
Grafik 5: Gelişmiş Ülkelerin Global İthalat Pazarındaki Payları Grafik 6: Gelişmiş Ülkelerin Global İhracat Pazarındaki Payları*
              
Kaynak: TradeMap
*İthalat ve İhracat hacmi en yüksek ülkelerin globaldeki payları
ABD'yi dış ticaret ilişkileri üzerinden incelediğimizde, Almanya ve Çin en büyük ticaret partnerleri olarak öne çıkmaktadır. 2017 yılının verileriyle ABD'nin Almanya ile yaklaşık 174 Milyar USD, Çin ile yaklaşık 660 Milyar USD'ye varan ticaret hacmi vardır. Euro bölgesindeki ve Çin'deki bir yavaşlama, ABD ekonomisini de olumsuz etkilemesi kaçınılmaz olacaktır. Bu açıdan bakıldığında, FED'in faiz konusundaki güvercin adımlarının 2019 yılı ve sonrası düşünülerek verilmiş olduğu dikkat çekiyor. Güçlü dolaar, ABD'nin ürettiği malları rakip ülkelerin mallarından göreceli olarak daha pahalı olmasına yol açacekken; bu durum, orta vadede ABD'nin ihracatını ve büyümesini negatif etkileyecektir.
Doların değer kazanmasının nedenlerinin başında, FED'in genişlemeci para politikasını 2013 yılından bu yana kademeli olarak terk etmesi gelmektedir. FED'in 2015 yılının Aralık ayında faizleri arttırmaya başlaması, kısa vadeli tahvil faiz oranlarının da yükselmesine yol açtı. Kısa vadeli tahvil faiz oranlarındaki yükselişle birlikte, dolara olan talep de arttı. Aynı dönemde ekonomisindeki içsel sorunlar sebebiyle ECB faiz oranlarını düşürerek, FED'in tersi yönde hareket etti. Euro zayıflarken, dolar güçlenmeye başladı. Dolar endeksinin; %57,6'sı Euro'dan, geriye kalan %42.4'lük kısım ise Yen, Sterlin, Kanada Doları, İsveç Kronu ve İsviçre Frank'dan oluşuyor. Dolar Endeksi açısından bakıldığında Doların Euro karşısındaki değeri, Doların global değerinin belirlenmesindeki en önemli etkenlerden biridir.
FED'in faiz arttırımını durdurmasına rağmen Dolar global olarak değer kazanmaya devam edecek mi?
Doların güçlenme hikayesini devam ettirecek sebeplerin en önemlisi olarak, Euro bölgesi ve ABD arasındaki reel ve nominal faiz farkı dikkat çekiyor. Euro Bölgesinin global büyümedeki yavaşlamalara hassasiyetinin daha fazla olması ve Brexit süreci düşünüldüğünde bu faiz farkının Euro lehine gelişme ihtimali oldukça düşük gözüküyor. Bu etken de doların güçlenmesini destekleyen faktörlerden biri olarak karşımıza çıkıyor. Global büyümedeki olası bir yavaşlama durumunda doların yaklaşık %60'lık kullanım oranıyla, rezerv para konumunda olması ve riskten kaçış durumunda en güvenli para birimi olarak öne çıkacak olması da doların daha çok güçlenmesine neden olacaktır.
Dünya ekonomisindeki bütün bu gelişmelerin ışığında, doların orta ve uzun vadede değer kazanmasını beklemekteyiz. ABD ve Çin arasındaki ticaret anlaşmasının gerçekleşmediği senaryoda dahi, küresel ticaret hacmine yönelik endişelerre paralel olarak, dolar sınırlı bir süre değer kaybetse bile doların değer kazandığı ana trendin değişmeyeceğini öngörüyoruz.
Burada yer alan fiyatlar, veriler ve bilgilerin tam ve doğru olduğu garanti edilemez, içerik haber verilmeksizin değiştirilebilir. Burada yer alan yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Yatırım danışmanlığı kapsamında ele alınamaz.



 Alan Yatırım Menkul Değerler A.Ş.,
 http://www.alanyatirim.com.tr/
 
                                  ***
                               Yasal Uyarı
 
 Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihleriinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.



Diğer Haberler
ROMANYA MERKEZ BANKASI POLİTİKA FAİZİNİ DEĞİŞTİRMEDİ (BEKLENTİ 2.50%, ÖNCEKİ: 2.50%)
MERKEL : İNF ANLAŞMASI KONUSUNDA ABD'NİN AÇIKLAMASINI ANLAYABİLİRİM
AB/DOMBROVSKİS: ANLAŞMASIZ BREXİTİN LİKİDİTE ÜZERİNDE ETKİLERİ OLABİLİR
AB/DOMBROVKİS : AB, ZOR BİR BREXİTİN TÜM OLASI NEGATİF ETKİLERİNİ HAFİFLETMEYE MUKTEDİR OLMAYACAK
AB/DOMBROVCSKIS: AB ZORLU BREXIT'İN BÜTÜN NEGATİF ETKİLERİNİ HAFİFLETEMEZ
MERKEL: .BREXIT KONUSUNDA UMARIM BİR ÇÖZÜM BULUNUR
MERKEL : EĞER OLMAZSA, PEK ÇOK ALTERNATİF RİSKİ OLUR
MERKEL: DÜZENSİZ BREXIT BİZİM SÜRECİN NASIL İŞLEYECEĞİNİ BİLEMEDİĞİMİZ BİR SÜREÇ ANLAMINA GELİR
ECB/VILLEROY: PARA POLİTİKASI ENFLASYON HEDEFİNE ULAŞMAK İÇİN GEREKTİĞİ SÜRECE DESTEKLEYİCİ OLMAYA DEVAM EDECEK
ECB/VİLLEROY : GELECEK POLİTİKA ADIMLARININ ZAMANLAMASI, EKONOMİK VERİLERİN AKIŞINA BAĞLI OLARAK UYARLANABİLİR
GOLMAN SACHS: GENEL SEÇİM RİSKİ SON GÜNLERDE YOĞUNLAŞMAYA BAŞLADI
Facebookta Paylaş