Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Olağan Mali Genel Kurulu, T.C. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla, T.C. Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan ve DEİK Başkanı Nail Olpak'ın ev sahipliğinde İstanbul'da gerçekleşti.
Dünyanın ciddi değişimler yaşadığı bir süreçte, DEİK’in yeni yapısı ve yeni yönetimiyle Türk iş dünyası ve özellikle ihracatçıların lokomotif kuruluşu olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan; “2016 yılının başından itibaren DEİK’in düzenlediği iş forumu ve konsey toplantılarının da olduğu 5 bin farklı etkinliği yakalan ivmenin bir göstergesi olarak görüyorum. Ülkemizin en büyük 100 Türk şirketinin 63’ünün, en büyük 46 uluslararası müteahhitlik şirketimizin 28’inin, en büyük 70 ihracatçı şirketimizin 21’inin DEİK üyesi olması da bu başarının bir nişanesidir. Son dönemde atılan adımlar neticesinde DEİK, Türkiye’nin tüm renklerini kucaklayan ve tüm farklılıkları içinde barındıran daha kapsayıcı bir yapıya kavuşmuştur. DEİK’in ülkemiz için çok önemli bir kazanım olarak gördüğüm bu ivmesini sürdürerek, 2019 yılında da başarı çıtasını çok daha yükseğe taşıyacağına inanıyorum.” şeklinde konuştu.
2019’un parolası ‘İşimiz gücümüzü dünyaya taşımak’
2019 yılının Türkiye ekonomisi için çok önemli bir yıl olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”DEİK’ten icrai bir kurul olarak Türkiye’nin ekonomik gücünü tüm dünyaya taşımasını beklerken, Türk iş dünyasına yeni ufuklar açacak, yol ve istikamet çizecek stratejik çalışmalara imza atmalıdır. Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığımız boyunca DEİK’e çok özel bir önem verdik. Afrika'dan Güney Amerika'ya kadar ziyaret ettiğimiz her yere DEİK'i de davet ederek iş adamlarımız arasında köprüler kurduk. 2002 yılında yola çıktığımızda ihracatımız 36 milyar dolardı. Şu anda ihracatımız 170 milyar dolara geldi. İhracatçı firma sayımız 31 binden azdı. Fakat bu rakamı iki katında fazla yükselterek 71 binin üzerine çıkardık. Yürürlüğe koyduğumuz düzenleme ile 8 bin 582 ihracatçımıza yeşil pasaport imkanı getirereek pek çok ülkeye vizesiz seyahatin yolunu açtık. Eximbank'ın sermayesini 3 milyar dolarda 10 milyar dolara çıkardık. İhracatçılarımıza sadece geçen sene 2 milyar dolar kredi desteği verdik. Son 16 yılda ülkemizde 201 milyar doların üzerinde doğrudan yatırım çektik. 2019’da ekonomide çok güçlü bir yükseliş olacaktır. Biz daima zor yolu seçtik. Son 16 yılda en büyük sermayemiz ülkemize inanmamız milletimize güvenmemiz olmuştur. Önümüzdeki zorlukların üstesinden geleceğimize inanıyorum.” dedi.
“2019 yılı ihracat hedefimiz 182 milyar dolar”
Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan konuşmasında, “Büyük ülkelerin geleceğe dönük büyük hedefleri olur. Hedeflerimize giden yolda kamu özel sektör iş birliği de büyük önem taşıyor. Türkiye’nin seçkin özel sektör kuruluşlarının kuruculuğunu yapan DEİK ile Bakanlığımız arasındaki etkin iş birliğinin olumlu sonuçlarından son derece memnunuz” dedi.
İhracat hedeflerine ulaşılması için yeni ve doğru politikalar geliştirilmesi, alternatif pazarlara ve yeni nesil tteknolojilere odaklanılması gerektiğine değinen Pekcan, “Büyük gelecek vadeden Afrika, Uzakdoğu Asya ve Latin Amerika pazarlarında daha etkin olmayı hedefliyoruz. 100 günlük icraat planı kapsamında Çin, Rusya, Hindistan ve Meksika’yı odak ülke olarak belirleyerek, sektör ve eyalet bazında eylem planlarını sizlerle birlikte hazırladık ve uygulamaya başladık” dedi. Türkiye’nin ihracat potansiyeline doğrudan katkı sağlayacak olan alanları desteklemeye devam edileceğini ve 2019 yılı hedefinin ihracatta 182 milyar dolara ulaşılarak, büyüme ve istihdamı desteklemesine vurgu yapan Pekcan, “Önümüzdeki dönemde teknolojiye, tasarıma ve markalaşmaya odaklanarak, ihracat artışımızı yapısal şekilde uzun döneme yayacağız” dedi.
“DEİK’i çok önemli bir yol arkadaşı olarak görüyoruz”
Üretimde en yeni teknolojileri kullanarak yüksek katma değerli ihracatımızı artırılması, rekabetçi olduğumuz alanlarda markalaşma ve tasarımla daha rekabetçi hale gelinmesi, iç ticareti ve gümrükleri modern çağın gerekleriine göre modern mevzuatlarla ve dijitalleştirme ile geliştirerek ticareti kolaylaştırması olarak 3 temel hedef olduğunu belirten Pekcan, “Bu hedeflerimize giden yolda DEİK’i çok önemli bir yol arkadaşı olarak görüyoruz. Türkiye, atacağı güçlü ve kararlı adımlarla dünyada yeni pazarlar keşfetmeye, müteahhitlik alanındaki liderliğini güçlendirmeye, yatırımlarda uluslararası ve bölgesel bir üs olmaya önümüzdeki dönemde de devam edecektir. Bu hedef doğrultusunda iş adamlarımızın daima yanında olduk, olmaya devam edeceğiz. Bizler DEİK’i ve bünyesindeki 138’i ülke esaslı olmak üzere 145 İş Konseyini Türk özel sektörünün birer Büyükelçisi olarak görüyoruz. Çünkü sizler yurtdışında sadece iş dünyamızı değil, ülkemizi de temsil ediyorsunuz” dedi.
“2019 yılına güvenle giriyoruz”
DEİK Olağan Mali Genel Kurulu’nun açılış konuşmasını gerçekleştiren DEİK Başkanı Nail Olpak, 2018 yılının Türkiye açısından önemli kilometre taşlarının geride bırakıldığı bir yıl olduğunu söyleyerek, “Cumhuriyetimizin 955. yılında, çok önemli bir yapısal dönüşüme imza attık ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçtik. Bu değişimden kısa bir süre sonra, maalesef ekonomik anlamda hiç mutlu olmadığımız bir süreçle karşı karşıya kaldık. 10 Ağustos’ta başlayıp ve devam eden günlerde iyice ateşlenen manipülatif bir döviz hareketliliği yaşadık. Ancak sahip olduğumuz ümit ve azimle ilerlemeye devam etmesini bildik ve her zaman olduğu gibi yine yolumuza devam ediyoruz. Bugün geldiğimiz noktada, ekonomi yönetimimizin açıkladığı Yeni Ekonomi Programındaki hedefleri, yıl sonu itibarıyla yakalayacağımızı görüyoruz. Bu nedenle, 2018 yılının ikinci yarısında belirlenen hedeflerin yakalanmasının verdiği güvenle birlikte 2019 yılına giriyoruz” dedi.
“Ticaret asla bir tehdit unsuru değildir”
Bugün tüm dünyanın gündeminde ticaret savaşlarının olduğunu dile getiren Olpak, ticaretin bir tehdit unsuru ve bir silah olmadığını, ticarette kazan kazan ilkesi yerine, dengeleri tek yönlü olarak bozmanın, tamiri mümkün olmayann sonuçlara yol açabileceğini belirterek; ”Dünya Ticaret Örgütü, ABD ve Çin’in gümrük tarifelerini karşılıklı olarak arttırması sebebiyle, önümüzdeki yıl küresel ticaretteki büyüme beklentisinin, yüzde 4,4 yerine yüzde 3,9 olacağını öngörüyor. Tüm dünyanın “birlik”, “beraberlik” ve “ortak akla” ihtiyacı var. Çin’in, geliri ve alım gücü yüksek olan Batı pazarına daha hızlı ulaşmak için en büyük hamlelerinden “Bir Kuşak, Bir Yol Projesi” önceliklerimiz arasında olmalı.” şeklinde konuştu.
AB ile ilişkiler ekseninde öne çıkan, Gümrük Birliği’nin modernizasyonu ve Vize Serbestisi konularının da önemli gündem maddeleri olduğunu söyleyen Olpak, “AB’ye tam üyelik, devam eden bir süreç olarak önümüzde dururken, adımıza alınan kararlarda söz sahibi olamadığımız ve serbest dolaşım hakkımızın engellendiği duvarların bir an önce kaldırılmasını, böyle bir dönemde, hem hukuki, hem insani, hem de ekonomik bir acil ihtiyaç olarak görüyoruz. Ticaret Savaşları, Çin’in hamleleri, Gümrük Birliği ve Vize Seerbestisi ile, Brexit süreçleriyle ortaya çıkacak yeni sistemde, artık oyun kurucular arasında olan yerimizi, daha fazla sağlamlaştırmalıyız. Bunun için, “Birlik” olma marifetimizle, kamu, özel sektör ve tüm paydaşlarla üzerimize düşeni yapmalıyız. Önümüze çıkan engelleri bertaraf edip, güvenle ve kararlılıkla geleceğe yürüyor ve adım adım zirveye doğru ilerliyoruz. Çünkü, gelecek bizim, gelecek Türkiye’nin” dedi.
“145 iş konseyi ile 1 yılda 1 milyon iş insanına ulaşacağız”
2019 yılının DEİK için daha da hareketli bir yıl olacağını belirten Olpak, “Harekette bereket vardır. Daha proaktif bir anlayışla, 145 iş konseyimizle, 1 yılda 1 milyon iş insanına ulaşacak yeni bir ticari diplomasi atağı başlattık. Hedef ülke ve bölgelerde yapacağımız faaliyetlerle, ülkemizin dış ticaretinin en üst seviyeye yükselmesi için çalışacağız. 32 yıllık geçmişimizin ustalarına vefamızı göstermek için, her yıl devam edecek bir “Ustalara Saygı Gecesi”, İş konseylerimizin başarılarını taçlandıracağımız “Ticarri Diplomasi Ödülleri” programı, ekonomimizin başarılarını ödüllendireceğimiz “DEİK Ödülleri” programımızı başlatıyoruz” dedi.