Bursa’da kentsel dönüşüm tıkandı, umut ortak akılda

Hazırlanan 313 kentsel dönüşüm projesinden 100’ünün start aldığı Bursa, 0,50 emsal artışının mağduru oldu. Akademik odaların açtığı davalar çerçevesinde 16 proje 3’üncü İdare Mahkemesi tarafından durduruldu. Belediyeler, STK’lar, akademik kuruluşlar, odal
Bursa’da kentsel dönüşüm şantiyelerinde çalışmalar durdu. Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin, afet riski altındaki alanların dönüştürülmesi hakkında çıkarılan kanun kapsamında plan değişikliğini onayladığı 313 projenin 100’ünün inşaatına başlanırken, akademik odalar tarafından başlanan projelere dava açıldı, yaklaşık 16’sı için 3’üncü İdare Mahkemesi’nce durdurma kararı verildi. Proje şantiyelerinin durdurulması, evinden olup kiraya çıkmak zorunda kalan vatandaşın yanı sıra projenin tamamlanması için tarih bildiren müteahhitleri de mağdur ederken, vatandaş dava açan akademik odaları hedef aldı.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, 0,50 emsal artışı çalışmalarına yönelik Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne denetçi göndererek, konuyu yakın takibe aldı. Kent dinamiklerinden konunun ilgilileri olan Bursa Büyükşehir Belediyesi, Nilüfer Belediyesi, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası, müteahhitler ve akademik odalar bir araya gelerek, mağduriyeti en aza indirip, kentin kazanması için ortak akıl ile çözüm arayışına girdi.

Küçük: Herkes elini taşın altına koymalı

Konunun taraflarının bir araya geldiği toplantıda, ilk olarak inşaat süreci başlayan projeler için makul bir çözüme varılması, daha hızlı ve doğru bir kentsel dönüşüm için ortak bir yol belirlenmesi kararı alındı. Temsilciler, kentin faydası için görüşmelerini bu maddede sürdürecek. Öte yandan, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı’nın değişmesi üzerine yeni başkanla görüşme talebinde bulunan akademik oda temsilcileri, konunun çözümü için umutlu olduklarını söyledi.

Bursa Valisi İzzettin Küçük, Bursa’nın kentsel dönüşümü düzgün bir şekilde başarması halinde Türkiye’nin değil dünyanın yaşanılabilir en iyi on şehrinden biri olabileceğini belirterek, “Herkesin elini taşın altına koyması gerekir. Vatandaş da, müteahhit de, belediye de fedakarlık yapmak zorunda. Herkes kentsel dönüşüm ile kazanç beklerse, kaybederiz. Kentsel dönüşümü başarırsak gerisi zaten geliyor, hızlı tren de, üniversite de, yüksek teknoloji de gelir” değerlendirmesinde bulundu.

Bu süreci en az zararla atlatmalıyız

“Amacımız şehrimizin bu süreci en az zararla atlatması ve ileriye dönük fayda sağlaması” diyen BTSO İnşaat Konseyi Başkanı Ali Tuğcu, BTSO olarak 18. ve 49. meslek komitelerinin de konuyla yakından ilgilendiğini söyledi. Tuğcu, “Bugüne kadar yapılan dönüşüm ve yenileme çalışmaları ile ilgili bu noktaya nasıl gelindiği, bundan sonraki süreçte neler yapılabileceği masaya yatırıldı. Kurumlar bu sorunun çözülmesi konusunda iyi niyetli ve samimi bir yaklaşım sergiliyorlar. Kurum temsilcilerinin oluşturduğu ortak bir komisyon kurarak ivedi olarak somut çözümler üretmek üzere tekrar bir araya gelecekler” dedi.

Nilüfer nüfusuna 16 bin kişi eklenecek

Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey de,, kentsel yenileme sonucunda Nilüfer’in nüfusuna, yıllık ortalama artışın yanında yaklaşık 16 bin kişinin daha ekleneceğini söyledi. Yapılan yanlışların, kentte yaşayan tüm nüfusu etkilediğini belirten Bozbey, “Alınan bu değerler, 420 bin kişiden alınan değerlerdir. Burada birileri mutlu gibi görünecekse, bunun yanında 420 bin kişi de mağdur olacak. Çünkü insanlar bu kentin havasını soluyor. Birinci öncelik insan ve kent olmalı” dedi.

Mahkemede savunabileceğimiz projeler ortaya koyuyoruz

Plansız, çarpık yapılaşmanın olduğu bir ilçenin senaryosunu yeniden yazdıklarını söyleyen Yıldırım Belediye Başkanı İsmail Hakkı Edebali, “Kentsel dönüşümü alan bazlı yapıyoruz. Dönüşümde bir bölgenin yoğunluğunu artırabilirsiniz. Bu, meclisin yetkisinde; ancak artırdığınız alan ölçüsünde sosyal donatı oluşturmak şart. Yıldırım’daki plansal ve kentsel dönüşüm çalışmalarımız bu konudan etkilenmez. Kendimizi mahkemelerde savunabileceğimiz projeler ortaya koyuyoruz" şeklinde konuştu. İnşaat Müteahhitlerii Sanayici ve İşadamları Derneği (İMSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Adil Gökçadır açılan davaların peyderpey sonuçlandığını belirterek, “Ardından bilirkişiler gidecek, tespitler yapacak, davalar açılacak. Yani bu 2,5-3 yıllık süreç. Bu sürece kimsenin tahammülü olmaz. Mağdur olan 50 civarında müteahhidimiz var. Akademik odalar davalarını geri çekerse, mağduriyet önlenecek. Bu sorunun başka bir çözümü yok. Aksi halde, başlayan binaların ruhsatlarının iptali, sonra da yıkılması gerekir. Mahkeme durdurmuş, bu binalara tapu dahi verilemez. Geri dönüşü kolay olanlar için kimsenin mağdur olmayacağı yeni yöntemler bulalım. Ortak akılla ilerleyelim. Ne mahkemenin durdurmasına gerek olsun ne de mağduriyet olsun istiyoruz” diye konuştu. Gökçadır, davaların geri çekilmemesinin 1 Haziran’da yürürlüğe giren Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliği’nin değişmesine de sebep olabileceğine vurgu yaparak şöyle devam etti: “Yeni yönetmelik, çatı arası ve bodrumları emsale sokuyor. Önceki yönetmeliğe göre ruhsat aalmış kentsel dönüşüm projelerinde yüzde 20’ye yakın emsalsiz alan kullanımı var. Onların da ortadan kaldırılması gerekiyor. Dolayısıyla vatandaşa satılmış olan binaların yeni bir ruhsatla yapılma şansı yok. Bu da ciddi bir tehlike.”



Facebookta Paylaş