Beklenti Raporu (ALB Forex)



BİST100: Fitch ve S&P'nin Olumsuz Değerlendirmelerinin Etkileri İzlenecek

Geçtiğimiz hafta BİST100 endeksi haftalık bazda bir önceki haftaya göre yüzde 0,91 yükseliş ile alıcılı seyrini devam ettirdi. 2 yıllık gösterge tahvil faizinde ise hafta içerisinde yüzde 11.52 seviyesine kadar yükseliş kaydedilirken, hafta kapanışı yüzde 11,37 seviyelerinde gerçekleşti.
Yurtiçinde geçtiğimiz hafta TCMB'nin PPK (Para Politikası Kurulu) toplantısı ön plandaydı. Merkez Bankası borç verme faiz oranı olan koridor üst bandında beklentiler paralelinde 75 baz puanlık artışa giderek faiz oranını yüzde 9.25 seviyesine çekerken, politika faiz oranını yüzde 8.5 düzeyinde sabit bıraktı. Son dönemde oldukça sık duymaya başladığımız geç likidite penceresinde de100 baz puan artışa giderek faiz oranını yüzde 10 seviyesinden yüzde 11'e yükseltti. Piyasalarda politika faizinde bir faiz artış beklerken, Merkez'in politika faizini sabit bırakması beklentileri karşılayamadı ve kurda yukarı yönlü sert hareketler görülürken, BİST100 haftalık olarak bankacılık sektörü öncülüğünde alıcılı seyretti. Karar sonrası yayınlanan basın duyurusunda iktisadi faaliyetin yılın üçüncü çeyreğinde ivme kaybettikten sonra dördüncü çeyrekte kısmi bir toparlanma yaşandığına dair işaretler olduğu ifade edildi. Ayrıca döviz kurundaki son dönemde görülen yukarı yönlü hareketlerin enflasyon üzerinde yukarı yönlü bir etki oluşturabileceği de ifadeler arasında yer aldı. Bu açıklama ile önümüzdeki dönem enflasyonun Merkez Bankasının hedef seviyelerinin üzerinde açıklanabileceği sinyalleri piyasaya verildi. Öne çıkan bir diğer açıklama ise döviz piyasasında sağlıksız fiyat oluşması durumunda Merkez Bankasının likidite araçları ile gerekli tedbirleri alacağı ve likidite sıkılaştırmasına gidilebileceğinin net bir şekilde ifade edilmesiydi. Hafta içerisinde açıklanan Ocak ayı reel kesim güven endeksi Aralık 2009'dan bu yana en düşük seviyesine gerilerken açıklanan kapasite kullanım oranı da Aralık ayında yüzde 75.5 seviyesine gerileme kaydetti.
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch'in Türkiye not değerlendirmesini beklerken, S&P'den gelen sürpriz değerlendirmeyle Türkiye'nin BB olarak yatırım yapılabilir seviyenin 2 basamak altında değerlendirdiği kredi notu görünümünü durağandan negatife çekti. Fitch'in değerlendirmesinde ise piyasa beklentileri paralelinde Türkiye'nin yatırım yapılabilir seviyede olan kredi notunu BB+ ile spekülatif seviyeye düşürdü. Fitch not indirimini gerekçelendirirken Türkiye'nin siyasi ve güvenlik gelişmelerini ön sıralara koyarken, ekonomik performans ve kurumsal bağımsızlığın zayıflamasının da altını çizdi. Açıklanan kredi not değerlendirmelerinin yurtiçi piyasaların kapanışının ardından gelmesiyle borsa tarafında etkileri bu hafta takip edilecek olup, kur tarafında pek bir etkisi görülmedi diyebiliriz.
Geçtiğimiz hafta boyunca repo ihalelerini açmamaya devam eden TCMB, döviz depoları için TL faizini bu hafta yüzde 11 seviyesine kadar yükseltmesi de piyasalar tarafındaan takip edildi.
Bu hafta ise yurtiçinde TCMB'nin Enflasyon Raporu sunumu izlenecek ve haftanın sonuna doğru Ocak ayına ilişkin enflasyon verileri ön planda olacak. Geçtiğimiz hafta TÜİK'in enflasyon sepetinde yaptığı güncellemenin ardından açıklanacak verinin seyri piyasalar açısından dikkatle izleniyor olacak. Yapılan enflasyon sepeti güncellemesini hatırlatmak gerekirse TÜFE hesaplamasında gıda ve alkolsüz içeceklerin ağırlığı yüzde 23,68'den yüzde 21,77'ye düşürülürken alkol ve tütün ürünlerinin ağırlığı yüzde 4,98'den yüzde 5,87'ye çıkarılmıştı. TCMB'nin son PPK toplantısında son dönem kurdaki yukarı yönlü hareketlerin enflasyonda yükseliş eğilimini artırdığı ifade edilmesinin de ardından beklentiler TÜFE'nin Ocak ayında aylık bazda yüzde 1.8, yıllık bazda 8.60'a yükselmesi yönünde. Açıklanacak enflasyon verisinin beklentilere göre durumu iç piyasaları etkileyecekken, beklentilerin üzerinde gelmesi durumunda TL tarafında ek baskı yaratabilir. Ayrıca bu hafta yurtiçinde Aralık ayı tticaret dengesi izleniyor olacak. Piyasalar 5.60 milyar dolar açık vermesi yönünde.
ABD tarafına baktığımızda geçtiğimiz hafta içerisinde büyümenin öncül göstergelerinden olan hizmet ve imalat PMI verileri takip edildi. Ocak ayına ait hizmet ve imalat PMI verilerinin beklentilerin üzerinde açıklanması ekonomik toparlanmanın devam ettiğine dair işaretler verdi. Haftanın son işlem gününde açıklanan 4. çeyreğe ilişkin büyüme verisi ise yüzde 1.9 artış kaydederek beklentilerin altında bir büyüme performansı sergiledi. Büyüme verisinin dış ticaret kanadındaki zayıflığın etkisiyle düşüş kaydettiği görüldü. Ayrıca hem tüketim hem harcama noktasında önemle takip ettiğimiz bir veri olan Aralık ayı dayanıklı mal siparişleri verisi de beklentilerin altında kaldı.
ABD borsaları haftalık bazda alıcılı bir sergilerken DJ30 ve SP500 endeksleri tarihi zirve seviyelerini yeniledi. ABD 10 yıllık tahvil faizleri haftalık bazda alıcılı bir görünüm sergilerken, dolar endeksi sergilediği satıcılı görünümünüü beşinci haftaya taşıdı.
Bu hafta ABD'de veri akışı yoğun geçecek olup FED'in faiz kararı ve Ocak ayı istihdam verileri ön planda olacaktır. Piyasalar Fed'in bu ay faiz artırımını beklemezken son dönem ekonomik ısınma kaydeden ABD ekonomisinde istihdam verileri önemle izleniyor olacak. Tarım dışı istihdam ve özellikle enflasyon tarafındaki etkisini izlediğimiz reel ücret artışlarını takip ediyor olacağız. Ocak ayına ilişkin istihdam verilerinin beklentileri aşması durumunda dolarda küresel bazda değer kazanımları karşımıza çıkabilir. Ayrıca büyümenin öncül göstergelerinden ISM imalat PMI verisi izlenirken, kişisel gelir, kişisel harcama ve tüketim harcamaları verileri gelir ve harcamalar tarafındaki dengeyi görmemizi sağlayacaktır.
Avrupa tarafında geçtiğimiz hafta Euro Bölgesine ait Ocak ayı hizmet ve imalat PMI verileri izlendi. İmalat PMI verisi beklentileri aşarak 2011 yılı Nisan ayından bu yana en yüksek seviyesine ulaştı ve üretim tarafındaki güçlü yapının korunduğunu gösterdi. Hizmet PMI beklentileri karşılayamayarak zayıf bir görünüm sergiledi. Bölge ekonomisinde büyük payı bulunan Almanya'ya ait IFO iş ortamı güven endeksi bir önceki ay ve beklentilerin altında kalarak hayal kırıklığı yarattı. Açıklanan Almanya'ya ait GFK tüketici güveni de beklentileri aşarak yükselişini üçüncü aya taşıdı. Haftalık bazda Avrupa Borsaları küresel piyasalardaki pozitifliğe iştirak ederek alıcılı bir görünüm sergiledi.
Bu hafta Euro Bölgesi'nde bölge geneline ait 4. çeyrek büyüme verisi takip edilecek ve beklentiler büyümenin çeyreklik bazda artış göstermesi yönünde. Ayrıca Ocak ayına ait enflasyon verileri de izleniyor olacak. Bölge ekonomisinde toparlanma kaydeden enflasyonun seyrinin devam edip etmeyeceği ve büyüme tarafında herhangi bir toparlanma görülüp görülmeyeceği izlenecektir. Büyümenin öncül göstergelerinden Ocak ayı hizmet ve imalat PMI verileri izlenirken, büyümeye dair pozitif sinyal verebilecek verilerin beklentilerin üzerinde gelmesi Avrupa borsalarına alımlaar getirebilir. Avrupa Merkez Bankası Başkanı Draghi'nin bu hafta yapacağı açıklamalarında da ekonomik görünüm ve politikalara ilişkin ifadelerin yer alması durumunda piyasalar hareketlenebilir.
Teknik açıdan kısa ve uzun vadeli basit hareketli ortalamalarının üzerinde seyreden BİST100 geçtiğimiz hafta 84.000 üzerinde kalıcı kapanış yapamasa da yeni haftaya pozitif bir başlangıç yaptı. 85.000 seviyesinin üzerinde kalıcılık sağlanabilmesi durumunda 86.650 ve 88.000 dirençleri takip edilebilir. Geri çekilmelerde ise ilk etapta 84.000 seviyesi izlenecek olup bu seviyenin aşağısında 82.200 ve 81.000 destekleri takip edilebilir.

EURUSD : EURUSD :FED Tamam mı, Devam mı?

EURUSD paritesinde geçtiğimiz hafta ABD ve Euro bölgesinden açıklanan makro verilerin pariteye etkilerini izledik.
Geçtiğimiz haftaya tüketici güveni ile başladığımz Euro bölgesinde Ocak ayına ilişkin tüketici güveni beklentilere paralel açıklanırken, Ağustos 2016'dan bu yana düzenli olarak artış göstermesi dikkat çekti. Tüketici güveninde görülen yükseliş euro çaprazlarına değer kazandırırken, Almanya'da açıklanan PMI verilerinde karışık bir görünüm gözlenirken, Euro bölgesi imalat PMI 55.1 ile beklentileri aşarak 5 aydır yükselişini sürdürdü. Büyümenin öncül göstergelerinden olan veri sonrası imalat tarafındaki olumlu görünüm büyüme tarafındaki beklentileri destekleyerek borsalarda alım getirdi. Almanya'dan açıklanan İFO iş ortamı endeksinin 109,8 ile beklentileri karşılayamaması Dax üzerindeki baskıyı arttırmaya devam ederken; GFK tüketici güveninin beklentilerin üzerinde artması ve yükseliş trendini 4.ayına taşıması Dax üzerindeki baskıyı hafifleterek alımları hızlandırdı.
Bu hafta Euro bölgesinden veri akışı yoğun olacak . Bölge ekonomisinin lokomotifi konumunda bulunan Almanya'dan açıklanacak olan yıllık TÜFE, Aralık ayı perakende satışlar, Ocak ayına ait imalat PMI ve hizmet PMI verileri takip edilirken, Euro Bölgesi'nden Başkan Draghi'nin konuşması, işsizlik oranı, büyüme ,enflasyon ve peraakende satışlar açıklanacak. Makro anlamda gelecek olan veriler ve Draghi'nin konuşması paritede sert hareketler yaratabilir. Özellikle Euro bölgesi enflasyonundaki artışa destek olması bakımından Almanya'dan açıklanan TÜFE önem kazanırken , İmalat ve Hizmet PMI verileri makro ekonomik görünüm hakkında bilgi verecektir . Açıklanacak büyüme ve enflasyon verileri sonrası paritede sert hareketler görülebilir .
ABD tarafında geçtiğimiz hafta başında Trump'ın ekonomi politikaları üzerine yaptığı konuşması takip edildi. ABD'de yeni başkan Trump'ın hafta sonu yaptığı konuşması izlendi. Trump yaptığı konuşmasında ABD'li üreticileri ülkeye geri getirmek istediklerini, bu bağlamda büyük çaplı vergi indirimleri yapacaklarını ve bu konuda ülkeye dönmek isteyen herkese gerekli kolaylıkları yapacaklarını ifade ederken yurtdışında hareket etmek isteyen firmalara ise büyük sınır vergisi getireceklerini vurguladı. Trump ayrıca NAFTA anlaşması konusunda kısa zamanda görüşmelere başlayacaklarını ayrıca ççevre düzenlemeleri kurallarının ekonomiye yönelik gelişmelere zarar verdiğini ve bunların en az yüzde 70 azaltma sözü verdiğini belirtti. Trump ayrıca Trans-Pasifik Ortaklık Anlaşması'na son veren kararnameyi de imzaladığını duyurdu. 2015 yılında Trump'ın selefi Barack Obama tarafından imzalanan Trans-Pasifik Ortaklığı ABD ile birlikte Avusturalya, Brunei, Şili, Japonya, Kanada, Malezya, Meksika, Yeni Zelanda, Peru, Singapur ve Vietnam arasında serbest ticaret bölgesi oluşturulmasını öngörüyordu. Dünya ekonomisinin yüzde 40'ını oluşturan ülkelerin imzaladığı bu anlaşma ile Pasifik bölgesinde Çin'in artan ekonomik etkilerine karşı konulması hedefleniyordu. Anlaşma henüz yürürlüğe girmemişti. ABD tarafında özellikle yeni ABD Başkanı Trump'ın ekonomiyi canlandırmak adına verdiği vaatlere dair kanun hükmünde kararnameleri imzaladığına ilişkin haberlerinin borsalara alım getirdiği izlendi. Global olarak yükselen endeksler güçlü bir performans sergilerken Dow Jones endeksi tarihinde ilk kez 20,000 barajın aşmayı başararak rekor kırdı.
ABD'de açıklanan olan Ocak ayı imalat PMI verisi beklentinin üzerinde 55.1 gelerek ülke imalat sanayi için olumlu sinyaller verdi. 50 seviyesinin gelişme-gerileme sınırı olduğu veride gerçekleşmenin beklentiyi ve 54.3 olan bir önceki dönem verisini de aşması sektörün giderek güçlendiğini işaret ediyor. Hizmet PMI verisinin de beklentilerin üzerinde açıklanması ABD'de büyümenin artış gösterdiğine dair kanı uyandırdı. ABD tarafında açıklanan verilerde Aralık ayı yeni konut satışları beklentinin altında 536 bin olarak gerçekleşti. Daha önce 592 bin olarak açıklanan Kasım ayı verisi ise 598 bine revize edildi. İşsizlik oranı için öncül veri konumunda olan haftalık işsizlik başvuruları ise 247 bin olan beklentiyi aşarak 259 bin geldi. Haftalık işsizlik başvuruları beklentiyi aşmasına ve yukarı yönlü revizelerine rağmen dört haftalık ortalamalar baz alındığında 1970'lerden beri en düşük seviyelerinde seyrederek ABD istihdamı için olumlu sinyaller veriyor. Haftanın en önemli verilerinden olan ABD çeyreklik büyümesi ise yüzde 1.9 artış kaydederek beklentilerin altında bir büyüme performansı sergiledi. Büyüme verisinin dış ticaret kanadındaki zayıflığın etkisiyle düşüş kaydettiği görüldü. Ayrıca hem tüketim hem harcama noktasında önemle takip ettiğimiz bir veri olan Aralık ayı dayanıklı mal siparişleri verisi de beklentilerin altında kaldı. Her ne kadar büyüme fed beklentileri dahilinde gerçekleşsede piyasanın beklentilerini karşılayamaması ile dolarda değer kaybı gözlendi.
Bu hafta ABD de FOMC faiz kararı belirleyici olacak, faiz kararından sonra tarımdışı istihdam ve saatlik ortalama kazançlar ile işsizlik oranı verileri paritede oynaklığıı arttırması açısından önem arz ediyor. Piyasa beklentileri Ocak ayında tarım dışı istihdam verisinin 168 bin gelmesi yönündeyken, enflasyon üzerine dolaylı katkısı bulunan ortalama saatlik kazançlar verisinin aylık bazda yüze 0.3 ve yıllık bazda yüzde 2.8 ile bir önceki aya göre azalış kaydetmmesi bekleniyor.
İstihdam verilerinin beklentilerin üzerinde açıklanması durumunda son dönem ısınma kaydeden ABD ekonomisine dair canlanma beklentilerini artırarak dolarda değer kazanımları yaratabilir. Piyasa FED'in bu ayki toplantısında faizlerde herhangi bir değişiklik beklemezken, son açıklanan büyüme verisinin Fed'in 2017 beklentilerine paralel gerçekleşmesi kademeli faiz artırımı için Fed'in elini kolaylaştıran bir etken olarak öne çıkmakta. Faizlerde bir değişiklik beklenmese de kararın ardından ekonomiye dair gelebilecek açıklamalar dolar üzerinde oynaklığı artırabilir. Ayrıca büyümenin öncül göstergelerinden Ocak ayı hizmet PMI ve ISM imalat PMI verisinin büyümeye dair olumlu sinyal vermesi durumunda dolar tarafındaki toparlanmaya destek sağlayabilir.
Teknik açıdan baktığımızda paritede 1,0760 seviyesinin kırılması durumunda ilk etapta 1,0850 seviyelerine ve ardından 1,0960'a kadar alımlar gelebilir. 1,0660 desteğinin aşağısında 1,0520 ve 1,0400 seviyelerine kadar satışlar geelebilir.
USDTRY: Fitch'den Beklenen Hamle
Geçen hafta Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası merakla beklenen kararında faiz koridorunun üst bandını 75 baz puan yükselterek yüzde 8.5'ten yüzde 9.25'e, geç likidite borç verme faizini 100 baz puan artışla yüzde 10'dan yüzde 11'e yükseltti. Yılın ilk toplantısında banka politika faizine ise dokunmayarak yüzde 8'de tuttu. Karar sonrası yapılan yazılı açıklamada ise üç nokta öne çıktı. İlk olarak bildiride iktisadi faaliyetin yılın üçüncü çeyreğinde ivme kaybettikten sonra dördüncü çeyrekte kısmi bir toparlanma yaşandığına dair işaretler olduğu belirtildi. Merkez bankasının bu yorumu, üçüncü çeyrekte büyümenin negatif olduğu Türkiye ekonomisi için bankanın düşük resesyon ihtimali gördüğüne yorumlandı. Öte yandan bankanın son toplantısından beri kurda yaşanan aşırı hareketliliğin enflasyon görünümünde yukarı yönlü riskleri artırdığına vurgu yapılırken "Döviz kuru gelişmelerinin gecikmeli etkisi ve işlenmemiş gıda fiyatlarındaki oynaklık nedeniylle kısa vadede enflasyondaki belirgin yükselişin devam edebileceği öngörülmektedir." ifadesi önümüzdeki dönem enflasyonun banka hedeflerinin üzerinde seyredebileceğine dair sinyal veriyor. Diğer bir önemli nokta da döviz piyasasında iktisadi temellerle uyumlu olmayan sağlıksız fiyat oluşumları gözlenmesi halinde bankanın likidite araçları ile gerekli tedbirleri alacağının açıkça beyan edilmesiydi. Böylece banka kurda özellikle yılbaşından sonra yaşanan hızlı hareketlerin tekrarlanması halinde gereğini yapacağının mesajını vermiş oldu.

Yine geçen hafta Cuma günü Türkiye ile herhangi bir kredi derecelendirme anlaşması bulunmayan S&P, sürpriz bir şekilde açıklama yaparak Türkiye'nin kredi notu görünümünü durağandan negatife düşürdü. Kurumdan yapılan açıklamada ekonomi için 2016 yılı içerisinde yaklaşık yüzde 2 oranında büyüme öngörülürken 2017 için ise bu oranı yüzde 2.4 olarak belirlendi. Merakla beklenen kararında ise bir diğer kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Türkiye'nin daha öncee "BBB-" olan notunu "BB+" seviyesine indirdi, negatif olan görünümü ise durağana çekti. Böylece ülke kredi notunu yatırım yapılabilir seviyesinin altına indiren kuruluş, gerekçe olarak ise siyaset ve güvenlik konularının ekonomiyi baltalamasını gösterdi. Merkez bankasının piyasanın beklediği gibi politika faizini artırmaması ve hafta boyu Fitch'den gelecek not indirimi beklentisi kuru 3,9106 seviyesine kadar taşıdı.

ABD tarafında ise geçen haftanın en çok konuşulan verisi son çeyrek büyüme oranıydı. Veri yüzde 1.9 ile yüzde 3.5 olan üçüncü çeyrek verisinin ve yüzde 2.2 olan beklentinin altında kalması verinin açıklanmasından sonra doları zayıflattı. Verinin detaylarına baktığımızda ise aslında Amerikan ekonomisinin içi dinamiklerinin gücünü koruduğunu, ancak dış ticaret bacağında beklenti altı bir performans sergilendiğini görüyoruz. Ekonominin temel taşı olan tüketici harcamaları yıllık bazda yüzde 2.5 ile güçlü performansını sürdürürken, ihracatta özellikle soya satışlarındaki sert düşüşün etkisiyle verinin beklenti altı kaldığı göze çarpıyor.


Fitch beklentisinin gerçeğe dönüşmesinden sonra bu hafta yurtiçinde Salı günü açıklanacak Aralık ayı dış ticaret dengesi, TCMB enflasyonu sunumu ve Cuma günü Ocak ayı enflasyon verisi takip edilecek. Dış ticaret performansının yanında merkez bankasının enflasyon sunumu merakla izlenecektir. Bankanın son dönem açıklamalarında sıkça tekrarladığı kur geçişgenliğinin enflasyona etkisi ise Ocak ayı enflasyon verilerinde daha net ortaya çıkacaktır. Bir önceki dönem beklentiden kötü gelen veriler kurda sert yukarı yönlü hareketler yaratmıştı. Bu nedenle piyasalar verileri yakından takip edecektir. Olumsuz veriler dolar lehine alımları tetikleyebilir.

Kurun diğer tarafındaki dolar için ise ekonomi takviminin oldukça hareketli olduğu bir haftaya başlıyoruz. Pazartesi açıklanacak Aralık ayı kişisel gelir ve harcama verileri, Çarşamba günü gelecek Aralık ayı ADP özel sektör istihdam, Ocak ayı ISM imalat ve FED toplantısı, Cuma ggünü ise Aralık ayına ait istihdam verileri sert hareketler yaratmaya aday. Son dönem verilerinde büyüme verisi hariç beklentileri karşılayan Amerikan ekonomisinin bu trendini sürdürmesi, FED sonrası beklenen şahin söylemler ve tatmin edibi bir istihdam verisi ile birleşirse doların diğer para birimleri karşısında sert bir şekilde değerlendiğini görebiliriz. Verilerin sürpriz yaparak hayal kırıklığı yaratması halinde ise ABD ekonomisi için genel beklentiler yukarı yönlü olduğu için sınırlı satış yaşanması mümkün gözüküyor.

XAUUSD : Merkez Bankaları Faiz Kararları Sonrası Altın Güvenli Liman Olabilecek Mi?


Haftaya ABD 10 yıllık tahvil faizlerindeki düşüş ile alıcılı başlayan altın fiyatları hafta ortasında büyümenin öncü göstergelerinden imalat PMI ve hizmet PMI verilerinin beklentilerin üzerinde gelerek ABD büyümesini desteklemesi ve Başkan Trump'ın vergileri azaltıp altyapı yatırımlarını hızlandıracağını söylemesinin ardından ABD 10 yıllık tahvil faizlerinde yaşanan yükselişin dolaar endeksine yansıması sonucu satışlarını sertleştirdiğini gördük. Haftanın son işlem gününde ise piyasalar ABD'den gelen 2016 yılı 4. çeyreğine büyüme verisini takip etti. Veri beklentilerin altında yüzde 1,9 olarak gerçekleşirken Aralık ayında yapılan Fed faiz toplantısında faiz projeksiyonlarında 2016 yılı büyüme beklentisi yüzde 1,9 beklendiğinden ötürü piyasa dolar aleyhine tepki vermezken altın fiyatlarında düşüşün devamını izledik. İç tüketime dayalı ABD ekonomisinde hem büyüme hem harcamalar tarafında etkili olan dayanıklı mal siparişleri beklentilerin altında yüzde 0,4 azalırken çekirdek dayanıklı mal siparişlerinin beklentiler dahilinde yüzde 0,5 gerçekleştiğini izledik.

Bu haftaya baktığımızda küresel piyasalarda veri akışı bakımından oldukça yoğun bir hafta bizi bekliyor olacak. ABD, İngiltere ve Japonya Merkez Bankaları faiz kararını açıklarken Euro Bölgesi'nde Avrupa Merkez Bankası'nın parasal genişlemeye gittiği noktada baktığı iki önemli veri olan büyüme ve enflasyon verileri güvenli liman olan altın fiyatlarında volatilitenin oldukça artmasına sebep olacaktır.

Geçen hafta ABD'de 4. çeyrek büyümesinin beklentilerin altında kalmasına rağmen Fed faiz projeksiyonlarına paralel gerçekleşmesi dolarda değer kayıplarını sınırladı. Ayrıca hafta içerisinde büyümenin öncü göstergelerinden olan imalat PMI ve hizmet PMI verilerinin beklentilerin üzerinde gelmesi ve Trump'ın altyapı harcamalarının artırılıp vergi indirimlerinin hızlandırılması noktasında yaptığı konuşma önümüzdeki dönemde büyümenin daha da aratacağını ve ekonomide ki ısınmanın devam edeceğini göstermekte. Fed 2017 yılı içerisinde daha önce 3 faiz artışına işaret etmişti. Makroekonomik gelişmeler ve ABD 10 yıllık tahvil faizinin seyrine baktığımızda Fed'in bu ay faiz artırmasını beklemiyoruz. Ayrıca Fed faiz artırım beklentilerinde Şubat ayı faiz artırım ihtimalinin yüzde 13,50'ta olması da bunun diğer bir göstergesi. Ancak bu hafta açıklanacak kişisel gelir ve kişisel gider verileri ABD'li vaatandaşların tüketim noktasında hangi düzeyde olduğunu ortaya koyması bakımından önemli iken haftanın son işlem gününde açıklanacak ortalama saatlik kazançlar ise gelir düzeyinde harcamalar hakkında bize ipuçları sunabilir. Ayrıca tarihin en düşük istihdam düzeyini sağlayacağını söyleyen Başkan Trump'a paralel tam istihdamın yakalandığı ABD ekonomisinde işsizlik oranları ve tarım dışı istihdam verilerinin ABD 10 yıllık tahvil faizlerinde yaratacağı etki bize Fed'in Mart ayında bir faiz artırımına gidip gitmeyeceğinin işaretini verebilir.

Fed'in Mart ayına yönelik beklentileri artıracak bir söylem içerisine girmesi ABD 10 yıllık tahvil faizlerini yukarı yönlü tetikleyeceği gibi altın fiyatlarında sert satışlara sebep olabilir. Fed'in daha temkinli bir duruş sergileyerek ekonomide ısınmayı arka plana atacak söylemleri ise altın fiyatlarında yukarı yönlü hareketleri hızlandırabilir. Cuma günü gelecek tarım dışı istihdam rakamlarının 168 bin gelmesi bekleniyor. 168 binin üzerinde gelecek bir veri altın fiyatlarında satışları hızlandırabilecekken 168 binin altında kalacak bir veri ise altın fiyatlarında alışa sebep olabilir. Cuma günü açıklanacak ortalama saatlik kazanç ve işsizlik oranı verileri ise volatilitenin artmasını sağlayacaktır.

Teknik açıdan satış baskısı hissedilen altın fiyatlarında haftalık pivot noktası olan 1197 seviyesi kırılmadığı sürece satışların hızlanması beklenebilir. 1197 seviyesinin üzerinde önce 1219 ve arkasından 1230 direncine kadar yükseliş yaşanabilir. Aşağıda ise 1171 desteğinin altında önce 1155 ve arkasından 1125 seviyesine kadar düşüşler görülebilir.
.


 


 ALB Forex
 www.albforex.com.tr

***Raporun Tamamı Ekteki Dosyada Bulunmaktadır***

                                  ***
                               Yasal Uyarı
 
  Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müştteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.



Diğer Haberler
BANKALARIN BUGÜN TCMB'NİN GEÇ LİKİDİTE İMKANINDAN % 11 FAİZ İLE KULLANDIĞI MİKTAR 44.8 MİLYAR TL'YE ÇIKTI
BANKALARIN BUGÜN TCMB'NİN GEÇ LİKİDİTE İMKANINDAN % 11 FAİZ İLE KULLANDIĞI MİKTAR 34.5 MİLYAR TL'YE ÇIKTI
GEDİKLİ: BU DÖNEMDE RİSKLERE DEĞİL FIRSATLARA ODAKLANANLAR KAZANACAK.TÜRKİYE'DE BİRÇOK YATIRIM FIRSATI MEVCUT VE YABANCI YATIRIMCILARDA BUNA GELİYOR
HDP MİLLETVEKİLİ İDRİS BALUKEN TAHLİYE EDİLDİ-CNN TÜRK
Facebookta Paylaş