Dünya gazetesinde yayınlanan habere göre; Mersin’de inşası süren Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nde (NGS) inşaat işini yürüten Türk ortaklı yüklenici firmanın sözleşmesinin feshedilmesiyle ortaya çıkan belirsizlikler tartışılıyor. Hafta içinde projenin sahibi ROSATOM’un yatırım harcamaları kapsamında Türkiye'ye 15 milyar dolar göndereceği iddia edilmişti. Ancak, şirket bu kez, Türkiye iştirakinin Akkuyu NGS projesinin finansmanı için 6,1 milyar dolarlık kredi aradığını duyurdu. ROSATOM basın ofisinin açıklamasında, sağlanacak kaynağın bir bölümünün vadesi gelen ödemeler için kullanılacağı, kalanın ise ödemeler yapılana kadar Türk devlet tahvillerinde ya da mevduat olarak tutulabileceği belirtildi. DÜNYA’nın sorularını yanıtlayan basın ofisi, borçlanmanın nereden yapılacağı konusunda ise bilgi vermedi. DÜNYA’ya bilgi veren bazı kaynaklar, yaşanan sürecin projede gecikmeye yol açabileceğini savundu. Akkuyu NGS’de proje sahibi Rosatom, DÜNYA’ya yaptığı açıklamada inşaatı tamamlamak için 6,1 milyar dolar finansman aradığını duyurdu. Şirket, sağlanacak kredinin bir kısmını Türkiye’de DİBS veya mevduatta tutmayı planlıyor. Bazı kaynaklar, santral inşaatında bir gecikme olabileceğini iddia etti.
Akkuyu Nükleer Güç Santrali (NGS) projesinin sahibi Rosatom, Türk inşaat şirketi ile sözleşmesini feshetmesine ilişkin, DÜNYA’nın sorularını yanıtladı. ‘Yaptırımlar’ altındaki Rusya’nın en büyük şirketlerinden biri olan Rosatom, Akkuyu NGS inşaatında bugüne kadar yaptığı yatırımları yeterli görüyor. Bu nedenle kalan dönemdeki inşaat faaliyetlerinde harcanan tutarların önemli bir kısmının Rosatom’a, dolayısıyla Rusya’ya dönmesi amaçlanıyor. Sözleşmesi feshedilen şirketin Türk ortağı IC İçtaş da yazılı açıklamasında Türk firmanın devreden çıkarılmak istendiğini vurgulamıştı.
DÜNYA’nın yazılı sorularına yanıt veren Rosatom Basın Servisi, şirketin Akkuyu NGS inşaatı ve bazı projeler için 6,1 milyar dolarlık bir kredi alma planını ve bu kredinin bir kısmının kullanılıncaya kadar, geçici olarak Türkiye’de DİBS alımı ya da mevduat olarak tutulması “ihtimalini” doğruladı. Ancak ne kadar bir tutarın bu şekilde değerlendirilebileceğinin daha sonra yapılacak anlaşmalara bağlı olacağı belirtildi. Borçlanmanın Rusya, Türkiye ya da diğer başka finansal piyasalardan mı olacağı sorusuna yanıt vermedi ancak borçlanmayla elde edilecek kaynağın bir miktarının Türkiye içinde mevduat ya da DİBS alımında kullanılabileceği, bunun de miktarının daha sonra yapılacak anlaşmalarla ortaya çıkabileceği yanıtını verdi.
Konuyu DÜNYA’ya yorumlayan deneyimli eski bir bürokrat, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının sorunun çözümü için “ne olabileceğini” ve “ne olmayacağını” tespit edip Erdoğan-Putin görüşmesi için bir karar önerisi haline getireceğini vurguladı. Rosatom’un sözleşme feshine ilişkin zamanlamasının, iki ülke arasında TL-Ruble ile ticareti sağlayacak olası bir ödeme mekanizması aracının oluşturulması gibi ekonomik ko
nular öncesine denk getirilmesinin, sadece ekonomik bir pazarlığın konusu olduğunu ifade etti. Son dönem gelişmeler içinde önemli yer tutan Akkuyu NGS inşaatındaki, sözleşme feshi ve Rosatom’un Türkiye’de kurulu kendi iştiraki bir şirket ile sözleşme
imzalaması da tartışma konusu olmaya devam ediyor. Türkiye tarafının bu konuda girişimde bulunduğu ancak konunun her iki liderin önüne gidip-gitmeyeceği konusunun belirsiz olduğu kaydedildi. Bu ortamda, kimilerince “algı oluşturma” olarak tanımla
nan, Rosatom’un Türkiye’ye kaynak getirmesi konusunda da konu netleşti. İlk önceleri 15 milyar dolarlardan söz edilen çeşitli haberler, Rosatom’un 6,1 milyar dolarlık kredi arayışı ve bunun bir kısmının Türkiye’de DİBS ya da mevduat olarak tutulmasına dönüştü