ABD/NATO vs. Rusya: Küresel ve Bölgesel Dominasyon(Tera Yatırım )

https://terayatirim.com/arastirma/makro-perspektif/100120221031
 
ABD/NATO vs. Rusya: Küresel ve Bölgesel Dominasyon
 
Rusya - Ukrayna… Rusya ile Ukrayna ekseninde aslında ABD ve NATO ile olan ihtilafa biraz tarih, ideoloji ve geçmiş analizler üzerinden bakmakta fayda var. Sıcak savaş, soğuk savaş ve ekonomik savaş doktrinlerinin işleyeceği, Rusya’nın Donbass, Kırım ve Ukrayna’nın tamamı üzerinde, hatta Doğu Avrupa etki alanındaki hareketlerinde bazı çatışma noktaları var. Bu durum bölgesel değil, aynı zamanda dünya dominasyonunda ABD - NATO kutbu ile Rusya ve Çin kutbu arasındaki güç dengesini de ilgilendiriyor.
 
Rusya ve NATO etki alanının genişlemesi ihtilafı… Rusya’nın ABD ve NATO ittifakından olan taleplerinde şu maddeler dikkat çekiyor:
 
“Amerika Birleşik Devletleri, Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü'nün doğuya doğru daha fazla genişlemesini ve daha önce Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'nin parçası olan devletleri ittifaka kabul etmeyi reddetmeyi taahhüt eder.”
“Amerika Birleşik Devletleri, daha önce Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği üyesi olan ve Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü üyesi olmayan devletlerin topraklarında askeri üsler kurmayacak, altyapılarını herhangi bir askeri faaliyet için kullanmayacak veya ikili askeri işbirliği geliştirmeyecektir. “
 
Bunlar direkt olarak Ukrayna ve Baltık ülkelerinin durumunu ilgilendiren talepler… Peki Rusya’nın bu bölgelere olan yaklaşımının ne olduğuna bakacak olursak; 2. Dünya Savaşı ve Molotov-Ribbentrop Paktı’na bakmak gerekecektir. 1939’da Nazi Almanyası Polonya’yı işgal ederken, Kızıl Ordu da doğu Polonya’yı ele geçirmişti. Sovyetler Birliği, İkinci Dünya Savaşı sırasında 1944 Baltık Taarruzu sırasında Baltık devletlerinin topraklarının çoğunu da işgal etmişti. Sovyetler savaşın sonunda, Polonya sınırında 1919 Paris Barış Konferansı’ndaki Curzon hattının ötesine geçmiş, Baltık toprakları da Sovyetler Birliği'nin çöküşü sırasında 1990'da bağımsızlık ilan edene kadar SSCB'nin cumhuriyetleri olarak yeniden düzenlenmişti.
 
Rus İmparatorluğu dönemi stratejisi… Savaş ve antlaşma yoluyla coğrafi genişleme, 16. yüzyılın küçük Moskova devletinden 1914'te I. Dünya Savaşı'na kadar Rus dış politikasının merkezi stratejisiydi. Hedefler toprak, sıcak su limanları ve Ortodoks Hristiyanlığının korunmasıydı. Üç yüzyıl boyunca, Korkunç İvan döneminden başlayarak, Rusya her yöne doğru hızla genişledi ve arazi alanı bakımından açık ara en büyük güç haline geldi. Genişleme, kendi dinleri ve dilleri olan birçok azınlık etnik grubunu Rus yönetimi altına aldı. Kuzeybatıda Rusya, Baltık Denizi'nin kontrolü için İsveç'e karşı yüzyıllık bir mücadeleye girişti ve sadece denize erişim sağlamakla kalmadı, aynı zamanda Finlandiya ve Baltık devletleri Letonya, Litvanya ve Estonya'nın mülkiyetini de aldı. Batıda, Polonya ve Litvanya ile bir dizi savaş, ardından Prusya ve Avusturya ile Rusya'ya Ukrayna'nın çoğunu ve Polonya'nın büyük bir bölümünü kontrol eden anlaşmalar yapıldı. Napolyon, 1812'de Rusya'yı işgaliyle Ruslara doğrudan meydan okudu, ancak başarısız oldu. Rusya daha fazla toprak ele geçirdi ve 1814'ten 1840'lara kadar Avrupa işlerinde güçlü bir sese sahip büyük bir güç haline geldi.
 
Rusya'nın güneyde ana tarihi düşmanı, Rusya'nın Akdeniz'e erişimi ile o dönem arasında olan Osmanlı İmparatorluğu'ydu. Güneyde, Osmanlı İmparatorluğu ile çatışma yüzyıllarca sürdü. Büyük Petro ile başlayan devinim sonrasında Büyük Katerina, Rusya'nın güney ve batı sınırlarını ilerletti, Karadeniz'e yakın topraklar için Osmanlı İmparatorluğu'na karşı başarılı bir savaş yürüttü. 1796'da öldüğünde, Katerina’nın yayılmacı politikası Rusya'nın büyük bir Avrupa gücü haline gelmesine neden olmuştu. Rusya, Kırım gibi daha önce Osmanlıların elinde bulunan toprakları ele geçirdi. Rus yayılma tarihindeki en büyük yenilgi, İngiliz ve Fransızların Osmanlı İmparatorluğu'nun bütünlüğünü koruduğu Kırım Savaşı'nda (belki de ilk önemli Rusya - Batı kapışması) geldi. Ancak, Ruslar kayıplarını büyük ölçüde 1870'e kadar geri aldılar.
 
Rusya, Akdeniz'e erişim sağlamak için Almanya, Avusturya ve Osmanlı İmparatorluğu'na karşı 1914'te I. Dünya Savaşı'na girdi. Siyasi ve ekonomik bocalama ise çarlık rejiminin sonunu getirdi ve 1917'de Rus İmparatorluğu'nu yok eden ve Baltık devletleri, Finlandiya, Polonya gibi bir dizi daha küçük ulus-devletin bağımsızlığına yol açan iki devrimle sonuçlandı.
 
 
Ruble ve Brent petrol fiyatı karşılaştırması... Kaynak: Bloomberg
 
Ekonomik savaş doktrini… Avrupa Rusya için önemli bir ihracat pazarı. Ancak bağımlı olan Avrupa, özellikle enerji alanında. Rusya’nın bu krizde anlaşmazlık yaşadığı Avrupa Birliği, Ukrayna ve ABD’ye olan ihracatları toplam ihracatlarının yaklaşık %48’ini kapsıyor. Rusya ihracatlarının çoğunu ise petrol, enerji ve madenler oluşturuyor. Buna karşılık Avrupa’nın petrolünün önemli bir kısmını karşılayan Rusya’nın dünya petrol üretiminde payı %13 olarak karşımıza çıkıyor. Bu rakamlar, ilerleyen dönemlerde Rusya’nın olası bir enerji yaptırımına uygulayacağı misillemenin Kara Avrupası üzerinde büyük sorunlar doğuracağını gösteriyor.
 
Diğer yandan Rusya’nın arz kanallarının daralması fiyat kontrolü açısından risklidir, tamamıyla yanlış bir hamle olacaktır. Küresel ekonomide her şey birbirine bağlı olduğundan, bu tür hareketler büyük krizlere neden olabilmektedir. Rus şirketlerinin yurtdışına taşınamaması, yaptırımların olası bir sonucu olacaktır. Batı'nın yaptırımları ağırlaştırma olasılığının yanı sıra Fed'in tüm gelişmekte olan ekonomileri etkileyebilecek riski dikkate alınmalıdır. Sun Tzu'nun Savaş Sanatı'ndaki şu cümleyi düşündüm: "Mükemmellik her savaşta savaşarak kazanmak değildir. En iyi strateji savaşmadan kazanmaktır."
 
Sonuç? Tarih, özel ilgi alanım olduğundan meselenin derinine girmek benim açımdan kolay oldu. Tabii biraz tarih dersi gibi oldu, ama ekonomik savaş doktrininde ABD ve Rusya arasındaki bu Avrupa dominasyonu dengesi biraz da böyle anlatılabilirdi. NATO ve AB’nin doğuya genişlemesinin Rusya’nın etki alanını daraltması, Putin yönetiminin yeniden Ukrayna ve belki de Polonya ve Baltık bölgesini de içine alacak bir proaktivite içinde görünmesine yol açıyor. Benzer dengeler, Pasifik Okyanusu’nda da Çin ve ABD dengesi için geçerli. Bizim neslimiz böyle senaryolara strateji oyunlarından aşinadır. Harita üzerinde simülasyon yapılınca kafada birçok doktrin kurgulanabiliyor. Batı’nın silahı Rus şirketlerinin ve yetkililerinin finansal sistem dışına itilerek yaptırım alanının genişlemesi, artı olarak sermaye hareketleridir. Rus stratejisinde ise silah, enerji arzı tıkanıklığı ile soğuk kış etkisi ve Çin ile ortak hareket ederek çift cepheli düzen oluşturmaktır.



 Tera Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
  www.terayatirim.com
                                 
                                  ***
                               Yasal Uyarı
 
  Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.



Diğer Haberler
UBS BAŞKANI: ENFLASYON ABD'DE İNATÇI BİR ŞEKİLDE YÜKSEK VE AVRUPA İLE ABD GİBİ PEK ÇOK BÖLGEDE YUKARI YÖNLÜ SÜRPRİZ YAPABİLİR
UBS BAŞKANI : FED, ECB VE BOE GİBİ GLOBAL MERKEZ BANKALARININ GLOBAL ENFLASYONUN ARTIŞ HIZINI FARKETMELERİNDEKİ YAVAŞLIK ŞAŞIRTICI
ÇİN'DE ŞANGHAY BİLEŞİK ENDEKSİ %0.4 ARTIŞLA 3593,52 PUANDAN KAPANDI
TCMB 1 AY VADELİ 1 MİLYAR DOLAR TUTARLI DÖVİZ KARŞILIĞI TL SWAP İHALESİ AÇTI
MEVSİM ETKİSİNDEN ARINDIRILMIŞ İSTİHDAM EDİLENLERİN ORANI KASIM AYINDA % 46.6
MEVSİM ETKİSİNDEN ARINDIRILMIŞ İŞGÜCÜNE KATILMA ORANI KASIM AYINDA 52.5%
Facebookta Paylaş