https://terayatirim.com/arastirma/teradan-notlar/100120221259
ABD: Enflasyonda artış ivmesi…
Fed’in sıkılaştırmada agresif davranma olgusunu takip ettiğimiz dönemde, faiz artırımları ve bilanço müdahalesi konusunda bu hafta ortasında açıklanacak olan Aralık TÜFE’si önem arz ediyor. Son dönemde çıktı büyümesi ve hafifleyen fiyatlar maliyet baskısını biraz emse de, arz sıkıntısı halen fiyat baskısını daha hafif eğimle de olsa artırıyor. Konsensüs tahminleri biraz daha yumuşak bir yükselişe işaret edebilir, muhtemelen talep tarafında da önden yüklemeli etkilerin indirgenmesi ile daha ılımlı bir seyir göreceğiz. Küresel arz sıkıntıları ve direkt girdi kaynaklı maliyet baskıları ise enflasyonun yüksek hissedilmesine neden olacak. Piyasa beklentilerine baktığımızda, Aralık’ta TÜFE’nin %0,4 artışla yıllık %7 gerçekleşmesinin beklendiği görülüyor.
Enflasyonun altında yatan temel nedenler artan mal talebi ve bununla eşleşemeyen bir arza neden olan tıkanmış tedarik zincirleridir. Kasım ayında hızlanan bir enflasyon momentumuyla %6,8 ile 1982’den sonraki en yüksek oranları gözlemlemiştik. Genele yayılan etki, fiyat baskılarının birkaç mal kategorisinin geçici etkisinden sıyrıldığını ve bazı kalıcılaşabilecek riskler taşıdığına işaret ediyor. Fed içerisinde de bu görüş daha çok hakimiyet kazanmış durumda. Hizmet sektörü fiyatları da, aynı mal enflasyonu gibi katılık içinde ve buna biraz da Omicron sebep oluyor. Konut ve kira maliyetleri enflasyonu beslerken, enerjideki ılımlılaşmanın dönemsel oynaklıklarla alakalı olduğunu düşünüyoruz. Burada, gıda ve enerjinin dışarıda bırakıldığı ölçütün eğilimi de önemli, çünkü çekirdek TÜFE’de %5 üzerinin sabitlenmesi bekleniyor ve bu genel mal ve hizmet enflasyonunun zorlayıcı etkilerini artırma potansiyeline sahip.
Bireysel tüketicilerin zorlanan durumu, ücret enflasyonu sarmalına yol açıyor. Ücret enflasyonu da genel enflasyona katkıda bulunuyor. Şimdi ücret enflasyonuna bir de şu açıdan bakmak lazım; Ekonomi ve sektörler açıldıkça geçici düşük ücretli hizmet pozisyonlarından istifalar artıyor ve bu kişiler asıl işlerine geri dönüyorlar. Enflasyona karşı reel ücret artışı talebi ile beraber iş pozisyonlarını doldurabilmek için firmalar daha yüksek ücret ödüyor. Artan firma maliyetleri satılan mal ve hizmet fiyatına etki ettiği gibi, reel gelir artışını ve sürekli gelir etkisini hisseden tüketici, talebe devam ediyor. Ücret ve fiyat arasındaki ilişki, harcanabilir gelir aleyhinde koptuğu zaman toplam talebi de düşürecek.
FOMC tutanaklarının yayınlanmasından sonra, potansiyel olarak daha erkene çekilebilecek faiz artırımları olgusuna veriler kanalından baktığımız zaman, enflasyonun ve onu yaratan kalemlerin momentumunu önemsiyor olacağız. Bu bakımdan, genel eğilimler çerçevesinde yayılma etkisi oldukça önemli. Faiz oranlarının, muhtemelen Mart ayı başlarından başlayarak, potansiyel olarak beklenenden daha hızlı normalleşmesine ilişkin ipuçlarını ele alırsak eğer; TÜFE ve ÜFE’nin işaretleri buradaki beklentileri şekillendirecektir. Biz halen Mayıs toplantısını faiz artırım zamanlaması açısından makul görüyoruz, dolayısıyla Mart ayında bir faiz aksiyonu olursa Fed’in adımlarının şu anda fiyatlanandan daha hızlı bir şekilde ilerleyeceğini hesap ediyoruz. Omicron varyantının yayılması sırasında devam eden COVID-19 koşullarında herhangi bir alevlenme ise ekonomide aşağı yönlü çekince olacaktır.
Tera Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
www.terayatirim.com
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.