Tahminlerimizde Etkili Olan Faktörler
BDDK'nın açıklamış olduğu aylık verilere göre Bankacılık sektörü karı 2021 yılının Temmuz-Ağustos döneminde, bir önceki yılın aynı dönemine göre %20, bir önceki çeyreğin ilk iki ayına göre de %75,6 oranında artış kaydetmiş ve 14,7 milyar TL seviyesinde gerçekleşmiştir.
Merkez Bankası'nın Eylül ayında yapmış olduğu faiz indirimi ardından mevduat maliyetlerinin üçüncü çeyreğin sonuna doğru gerilemesine karşın, bu döneme etkisi sınırlı kalmıştır. Diğer taraftan, kredi fiyatlamalarının olumlu etkileri bu çeyrekte de sürmüştür. Buna bağlı olarak kredi mevduat makasındanaki iyileşme bu çeyrekte de devam etmiştir. Ayrıca, enflasyonun yüksek seyrine bağlı olarak TÜFE endekslilerin getirilerinin hesaplamasında enflasyon tahmini kullanan bankalar kullandıkları enflasyon tahminlerini bu çeyrekte de yukarı yönlü güncellemiştir. Buna istinaden TÜFE endeksliler sektör karlılığına olumlu katkı yapmaya devam etmiştir. Haziran ayından itibaren normalleşme adımları ile birlikte ekonomik aktivitelerdeki hareketlilik üçüncü çeyrekte de sürmüş ve bu durum bankaların ücret ve komisyon gelirlerine olumlu yansımıştır. Diğer taraftan, swap maliyetlerindeki yükseliş ve alım-satım gelirlerinin görece düşük kalmasının ticari kar/zarar kalemi üzerinden bankacılık sektörü karlılığını baskılaması beklenmektedir.
Sektörde üçüncü çeyrekte (25 Haziran 2021-24 Eylül 2021 haftalık BDDK verileri) bir önceki çeyreğe göre, TL cinsi kredilerde %4,3, YP kredilerde ise kurlardaki artışın da katkısıyla %0,16 oranında artış kaydedilmiştir. Böylece toplam krediler %2,77 oranında artış kaydetmiştir. Kamu mevduat bankaları, özellikle 2020 yılının ilk yarısındaki yüksek kredi büyümesinin de etkisiyle, özel bankalara göre 2021 yılının ilk yarısı ardından 2021 yılının üçüncü çeyreğinde de TL kredilerde görece daha düşük kredi büyümesi gerçekleştirmiştir. Sektörde TL kredi büyümelerinde ikinci çeyreğe nazaran artış kaydedilmiş, ancak kurlardaki görece düşük artışın etkisiyle toplam kredi büyümesi ikinci çeyreğin altında gerçekleşmiştir. Sektörde aynı dönemde kamu mevduat bankaları hariç toplam kredi büyümesi %3,82 iken, kamu mevduat bankalarındaki toplam kredi büyümesi %1,1 olmuştur. Özellikle tüketici kredilerinde bu çeyrekte de kamu bankaları ile diğer bankalar arasında ayrışma devam etmiştir. Kamu mevduat bankalarında TL tüketici kredileri %0,8 oranında azalırken, kamu mevduat bankaları hariç sektörde TL tüketici kredileri %8,1 oranında artmıştır.
TÜFE endeksli tahvillerin getirileri hesaplamasında enflasyon tahminini kullanan bankaların tümü kullandıkları enflasyon tahminlerini yükseltmiştir. Buna istinaden, TÜFE endekslilerin bu çeyrekte banka karlarına olumlu katkısı olmuştur. TÜFE endesklilerin hesaplamasında, TCMB piyasa katılımcıları anketini kullanan İş Bankası'nda da enflasyon beklentilerinin artmasına bağlı olarak TÜFE endeksliler üçüncü çeyrek kar rakamına ek katkı sağlamışlardır.
Net faiz gelirlerinde tüm bankalarda genel olarak çeyreksel artış kaydedilmesi öngörülmüştür. Bu artışta, TÜFE endekslilerin ek katkısına ilaveten kredi mevduat makasındaki iyileşmenin devam etmesi de etkili olmuştur. Kamu bankaları net faiz gelirlerindeki artışın özel bankalara nazaran düşük bazın etkisiyle daha yüksek olması beklenmektedir.
Ücret ve komisyon gelirlerinde üçüncü çeyrekte bir önceki çeyreğe göre, artan ekonomik aktivite ve tüketici kredilerindeki güçlü seyirin de etkisiyle güçlü artış kaydedileceği öngörülmüştür.
Ticari zararda, swap maliyetlerindeki artışın yanında swap kullanım miktarlarının da artması ve Akbank, Garanti BBVA ve Yapı Kredi'de döviz cinsinden takip edilen karşılıkların korunmasına bağlı kurlardaki görece düşük artış sebebiyle düşük gelir oluşmasının etkisiyle, bir önceki çeyreğe göre İş Bankası hariç tüm bankalarda artışlar kaydedildiği öngörülmüştür. İş Bankası'nda ise maliyetlerin ve kullanım miktarının yaklaşık aynı seviyelerde olmasına bağlı olarak ticari zararın yatay kalacağı beklenmektedir.
2020 yılında bankaların genel olarak ihtiyatlılık kapsamında yüksek karşılık ayırmalarının ardından, 2021 yılının ilk yarısı ardından, üçüncü çeyrekte de karşılıklardaki normalleşmenin devam edeceği öngörülmüştür. Özel bankalarda karşılık giderlerinin bir önceki çeyreğe göre azalama beklenirken, Halkbank'ta karşılık iptallerin olmaması nedeniyle karşılık gideri kaydedileceği, Vakıfbank'ta da düşük baz etkisiyle bir önceki çeyreğe göre karşılık giderlerinde artış olabileceği öngörülmüştür.
Takibimizdeki bankalardan hem bir önceki çeyreğe, hem de bir önceki yılın aynı çeyreğine göre en yüksek kar artışını Akbank'ın kaydedeceğini öngörülmüştür. Kamu bankalarında Halk Bankası'nda bir önceki çeyreğe benzer düşük kar kaydedileceği tahmin edilirken, Vakıfbank'ın karının da çeyreksel olarak %4,5 oranında oranında artacağı beklenmektedir. Diğer taraftan Kamu bankalarının karlarının bir önceki yılın aynı dönemine göre oldukça düşük seviyede gerçekleşeceği varsayılmıştır.
Tüm bu gelişmelere bağlı olarak, 2021 yılının üçüncü çeyreğinde takibimizdeki bankaların toplam karlarının bir önceki çeyreğe göre %17,3, bir önceki yılın aynı dönemine göre ise %35,4 oranında artacağını tahmin ediyoruz
Ziraat Yatırım Menkul Değerler
www.ziraatyatirim.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.