1. çeyrek Kar Tahminleri (Ziraat Yatırım)



Tahminlerimizde Etkili Olan Faktörler

Bankacılık sektörü karı Ocak ayındaki 3.167mn TL'nin ardından, Şubat ayında karşılıklardaki düşüşün önemli katkısıyla 4,76 milyar TL ile aylık bazda rekor seviyede gerçekleşmiş ve ilk çeyreğin ilk iki ayında olumlu bir görüntü sergilemiştir. Böylece 2017 yılının ilk çeyreğinin iki ayında 2016 yılının ilk çeyreğinde kaydedilen 8.191mn TL'lik kar aşılmıştır. Mart ayında TÜFE endeksliler (hesaplamada kullanılacak %2,46'lık yüksek enflasyon nedeniyle) ve kaydedilecek olan temettü gelirleri, karlılığı olumlu yönde destekleyecektir. Ayrıca Kredi Garanti Fonu'nun da kredilerdeki artışa olumlu katkı sağlayacağını ve aktif kalitesini de olumlu yönde destekleyeceğini düşünmekteyiz. Tüm bunlar ilk çeyrek banka karlarının oldukça iyi geleceğine işaret etmektedir.

Tüketici kredilerine yönelik düzenlemeler tüketici kredilerindeki artışı desteklerken, Kredi Garanti Fonu da kredilerdeki artışa olumlu katkı sağlamıştır. Sektörde ilk çeyrekte kredilerde TL krediler kaynaklı olarak yılsonuna göre %5,6'lık artış kaydedilmiştir. Mevduat tarafında ise YP mevduat artışı kaynaklı olarak ilk çeyrekte artış %4,9 olarak gerçekleşmiştir.

Ticari kar-zarar kalemini sektör karlılığını ilk çeyrekte özellikle swap maliyetlerindeki artışın olumsuz etkisi ile sınırlı da olsa azaltıcı etki yapması beklenmektedir.

2017 yılının ilk çeyreğinde TÜFE endeksli tahvillerin faiz gelirlerine olan katkısı hesaplamalarda kullanılacak olan TÜFE oranlarının (TÜFE 1Ç2017: 4,7, 4Ç16: %1,3 1Ç16: %2,71) bir önceki çeyreğe göre oldukça yüksek olması nedeniyle artacaktır. Bunlara ilaveten hesaplamada kendi TÜFE tahminlerini kullanan Akbank ve Garanti Bankası gerçekleşen TÜFE enflasyonundan yüksek tahminleri nedeniyle 2016 yılının son çeyreğinde düzeltme yapmış olmaları nedeniyle son çeyreğe göre TÜFE endekslilerin katkısı sınırlı da olsa artacaktır. Söz konusu tahvillerin faiz gelirlerini hesaplamada, daha önceden gerçekleşen enflasyonu kullanan Yapı Kredi Bankası da TÜFE endeekslilerin muhasebe yöntemini değiştirmiş ve kendi TÜFE tahminini kullanmaya başlamıştır. Bu nedenle de TÜFE endekslilerin olumlu katkısı sınırlı kalacaktır. İş Bankası'nda TÜFE endeksli tahvil getirileri hesaplamasında TCMB beklenti anketini kullandığı için TÜFE endekslilerin getirilerinin yaklaşık aynı seviyede kaldığı öngörülmüştür. Halk Bankası ve Vakıfbank'ta TÜFE endekslilerin bir önceki çeyreğe göre 300mn TL'nin üzerinde katkı yapması beklenmektedir.

Bankaların ilk çeyrekte mevduat maliyetlerindeki artışa karşın, genel olarak faiz marjlarını olumlu yönde korudukları, TÜFE endekslilerin olumlu katkısından faydalanan Halkbank ve Vakıfbank'ta ise faiz marjlarında önemli artış kaydedildiği tahmin edilmektedir. Özellikle TL mevduat maliyetlerindeki artışa karşın, TL mevduatlardaki kredilere nazaran görece düşük artış marjların korunmasında önemli etken olmuştur. Kredi Garanti Fonuyla kullandırılan kredilerin ise ikinci çeyrekten itibaren marjlara olumlu katkı yapması beklenmektedir..

Yapı Kredi Bankası, Şubat ayında 531mn TL'lik takipteki krediler portföyünü 27,5mn TL'ye satmıştır. Buna ilaveten Garanti Bankası da Aralık ayındaki 411mn TL'lik takipteki krediler portföyü satışının ardından Mart ayında da 110mn TL'lik portföyün satışını 9mn TL bedelle gerçekleştirmiştir. Bu durum Yapı Kredi Bankası ve Garanti Bankası net dönem karına sınırlı da olsa olumlu katkı yaparken, takipteki krediler oranlarını da olumlu etkileyecektir. Bu çeyrekte sektörde takipteki krediler oranında, kredilerdeki yüksek artış ve takipteki kredi portföyü satışlarına bağlı olarak önemli bir değişiklik beklenmemektedir.

İlk çeyrekte elde edilecek temettü gelirleri (İş Bankası ve Akbank) karlılığa önemli katkı yapacaktır. Yüksek temettü gelirinin katkısıyla bu çeyrek takibimizdeki bankalar arasında İş Bankası'nın en yüksek karı açıklamasını bekliyoruz. Geniş iştirak portföyüne bağlı olarak İş Bankası ikinci çeyrekte de temettü geliri kaydedecektir. Garanti Bankası ve Yapı Kredi Bankası iştiraaklerini özkaynak yöntemine göre değerlediği için bir önceki çeyreğe göre iştirak gelirlerinin etkisi daha sınırlı olacaktır. Vakıfbank ilk çeyrekte az da olsa temettü geliri kaydedecek olmakla birlikte Halkbank ile birlikte asıl temettü gelirlerini ikinci çeyrekte kaydetmesi beklenmektedir.

İş Bankası'nın emekli sandığı hesaplamalarına istinaden son çeyrekte kaydettiği yüksek faaliyet giderlerinin ilk çeyrekte azalarak normalleşmesi Banka'nın net dönem karına olumlu katkı yapacaktır. Aynı şekilde Garanti Bankası'nın da son çeyrekte Moskova iştirak satışına istinaden kaydedilen zarar ile ücret ve komisyon geri ödemeleriyle ilgili hukuk giderleri sebebiyle artan faaliyet giderlerinin ilk çeyrekte azalarak normalleşmesi beklenmektedir.

Halkbank 2016 yılının son çeyreğinde ihtiyatlılık amacıyla 256mn TL ek genel karşılık ve 182mn TL ek özel karşılık ayırmış ve bu durum karı baskılamıştır. Bu nedenle, ilk çeyrekte toplam karşılıkların bir önceki çeyreğe göre daha düşük seviyede gerçekleşeerek karlılığı desteklemesi beklenmektedir.

Takipteki kredilere ayrılan karşılık oranları ve muhasebe yöntemlerindeki değişiklikler de Banka karlılıkları üzerinde etkili olacaktır.

Tüm bu gelişmelere bağlı olarak takip ettiğimiz bankaların toplam karının 2017 yılının ilk çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre %38,8 oranında, bir önceki yılın aynı dönemine göre de %49,3 oranında artacağını düşünmekteyiz. Takibimizdeki bankaların tamamında hem bir önceki çeyreğe hem de bir önceki yılın aynı dönemine göre artış kaydedileceğini tahmin ederken, Halkbank'ın bir önceki çeyreğe göre, baz etkisi ve TÜFE endekslilerin olumlu katkısıyla en yüksek artışı kaydedeceğini öngörüyoruz.

İlk çeyrek yüksek karlarına bağlı olarak tüm bankalarda özsermaye ve aktif karlılıklarında iyileşme beklenmektedir. Ayrıca F/K ve PD/DD gibi önemli piyasa göstergeleri de düşük 2016 yılı ilk çeyrek rakamlarının çıkarak yerine daha yüksek olan 1Ç2017 rakamlarının gelmesiyle piyasa değerleri sabit kalması halinde daha düşükk seviyelere gerileyecektir. Bu durumun hisse fiyatlarına olumlu katkı yapması beklenmektedir.


Tahminlerimizde Etkili Olan Faktörler

2017 yılının ilk çeyreğinde Dolar, Euro ve Japon Yeni, TL'ye göre sırasıyla, %3,4, %5,3 ve %8,8 oranlarında değer kazanmıştır. Dolayısıyla döviz açık pozisyonları olan şirketler bu durumdan olumsuz etkilenecekken, Euro açık pozisyonu yüksek olanlarda bu etki daha fazla olacaktır.

2016 yılının son çeyreğiyle kıyaslandığında, hem dolar hem de Euro cinsi döviz açık pozisyonu olan şirketlerde olumsuz etki ilk çeyrekte azalacakken, Euro cinsi açık pozisyonu olan şirketlerde bu etki daha sınırlı olacaktır. 2016 yılının 4. çeyreğinde Dolar ve Euro, TL'ye göre sırasıyla %17,5 ve %10,4 oranlarında yükselmişti.

Diğer taraftan, ana karşılaştırma dönemi olan 2016 yılının ilk çeyreğinde ise Dolar TL'ye karşı değer kaybederken, Euro %1 oranında değer kazanmıştı. Bu sebeple, 2016 ilk çeyrekle 2017 ilk çeyrek mukayese edildiğinde, döviz açık pozisyonu olan şirketlerrin kur farkı giderlerindeki artış finansal sonuçları olumsuz etkiyecektir.

En yüksek açık pozisyona sahip olan THY'nin, dolar cinsinden bilanço tutması ve açık pozisyonunun Japon Yeni ve Euro cinsinden olması nedeniyle, yaklaşık 694mn TL kur farkı gideri kaydedeceği hesaplanmaktadır. THY, Euro ve Japon Yeni'ndeki zayıflamaya bağlı olarak 2016 yılının son çeyreğinde kurlardan çok olumlu etkilenmiş ve yüksek dönem karı açıklayabilmişti. Diğer taraftan, karşılaştırma dönemi olan 2016 yılının ilk çeyreğinde ise THY, 1 milyar TL'ye yakın kur farkı gideri kaydederek net dönem zararı yazmıştı.

Türk Telekom (TTKOM) 694mn TL ve Torunlar GYO (TRGYO) 110mn TL kur farkı gideri yazarak söz konusu kur artışlarından ilk çeyrekte olumsuz etkilenecek şirketler olarak ön plana çıkmaktadır.

Tüpraş (TUPRS), açık pozisyonuna istinaden 133mn TL kur farkı gideri kaydedecek olmakla birlikte satış fiyatlarını dolar bazında belirlemesinden dolayı kur farkı giderinin olumsuz etkisi sınırlı kalacaktır. TOFAŞŞ (TOASO) ve Ford Otosan'ın (FROTO) yüksek döviz açık pozisyonu olmasına karşın, tamamının korunması nedeniyle, sırasıyla 24mn TL ve 13mn TL kur farkı geliri kaydedeceği hesaplanmıştır.

Döviz pozisyon fazlası en yüksek olan şirket Enka (ENKAI) olmakla birlikte dolar cinsinden bilanço tutması nedeniyle kurlardaki artışın olumlu etkisi 14mn TL gibi oldukça düşük seviyede olacaktır. Döviz pozisyon fazlası yüksek olan Aselsan (ASELS), en olumlu etkilenecek şirketlerin başında yer almakladır

Brent petrol fiyatları Mart ayı sonunda 2016 yılı sonundaki 56,73$/varilden 53,69$/varile gerilemiştir. Bu durum akaryakıt ve petrol türevi satan firmalarda stok zararı kaydedilmesine neden olacaktır. (TUPRS, AYGAZ) Bir önceki çeyrek stok karı oluşmuştu. Diğer taraftan rafineri marjlarının bir önceki yılın aynı dönemine göre ciddi iyileşme kaydetmesinin Tüpraş'a olumlu yansıması beklenmektedir. Tüpraş karlılığı Aygaz'ın karını da olumlu yönde destekleyecektir. Petkim tarafında ise petrol fiyatlarında gerilemeye karşın, petrokimya ürünleri fiyatlarındaki artış ve 2016 yılının son çeyreğinde daralan etilen nafta marjının ilk çeyrekte yeniden açılmasının ilk çeyrek karlılığına olumlu katkı yapması beklenmektedir.

2017 yılı 1.çeyrekte otomotiv sektörü ihracat ağırlıklı güçlü bir performans sergilemiştir. Otomotiv ihracatı %33,5 artışla 355.399 adete ulaşmış ve çeyreksek olarak rekor kırmıştır. Buna bağlı olarak üretim %22,6 artışla 424.218 adet olmuştur. Yurtiçi satışlar ise, ÖTV'deki değişiklikler, 4. çeyrekte öne çekilmiş talep ve kurların yüksek seyrine bağlı ithal araç satışlarındaki düşüş sebebiyle %7,7 gerilemiştir.

Otomotiv ihracatındaki %33,5'lik artışa en yüksek katkıyı yapan 2. şirket TOFAŞ olurken, Ford Otosan 4. sırada yer almıştır. TOFAŞ'ın ilk çeyrek ihracatı adet bazında %34,7 artarken, Ford Otosan'daki artış %5,9 olarak hesaplanmıştır.

Yurtiçi satışlar geçen sene ilk çeyreğe göre %7,7 gerileme kaydetmesine karşın düşüş ithal araç satışlarındaki %12,9'luk gerilemedenn kaynaklanmıştır. İlk çeyrekte yerli araç satışları geçen sene aynı çeyreğe göre %2,9 artış kaydetmiştir. Bu kısıtlı artışa TOFAŞ en fazla katkıyı yapan şirket olmuştur. TOFAŞ'ın yerli otomobil ve hafif ticari araç (HTA) satışları sırasıyla %3,5 ve %9,6 artış kaydetmiştir. Öte yandan, Ford Otosan'ın yerli otomobil ve HTA satışları sırasıyla %28,9 ve %5,2 gerilemiştir. Böylelikle TOFAŞ'ın yerli hafif araç satışları geçen sene ilk çeyreğe göre %6,5 artarken, Ford Otosan'ın yerli hafif araç satışları %7,8 gerilemiştir. Yurtiçinde satılan ithal araç satışlarındaki düşüşte Doğuş Otomotiv en fazla etki yapan şirket konumundadır. TOFAŞ'ın toplam ithal hafif araç satışlarındaki gerileme %17,8 olurken, Ford Otosan'daki gerileme %21 seviyesindedir. TOFAŞ yerli hafif araç satışlarındaki artış sebebiyle toplam hafif araç satışlarını %3 artırırken, Ford Otosan hem yerli hem ithal satışlarındaki gerileme sebebiyle toplam hafif araç satışlarında %12,7 gerileme kaydetmiş durumdadır.

Devlet Hava Meydaanları İşletmesi (DHMİ) Genel Müdürlüğü'nce yayınlanan havayolu yolcu ve uçak istatistiklerine göre Türkiye geneli havalimanlarından, Ocak-Mart döneminde, hizmet alan yolcu sayısının 35,4mn olduğu ve düşüşün bir önceki yılın aynı dönemine göre %3 oranında gerçekleştiği görülmektedir. Türk Hava Yollarının ise Ocak-Mart döneminde yolcu sayısı %8 gerileme ile 13mn yolcu olmuştur. Yolcu doluluk oranı ise geçen sene aynı döneme göre 0,4 puan artışla %74,2'ye yükselmiştir. TAV'ın hizmet verdiği yolcu sayısı da 1. çeyrekte bir önceki yılın aynı dönemine göre %2 oranında azalarak 22,3 milyona gerilemiştir. TAV'ın faaliyet gösterdiği havalimanlarındaki ticari uçuş sayısı ise %5 oranında daralarak 173.223 adet olmuştur.

Kurdaki oynaklık ve değer kaybı ile enflasyon görünümündeki bozulma TCMB'nin sıkı duruşunu sürdürmesine neden olsa da kamunun ve bankaların konut alımını teşvik edici adımları, konut faizlerindeki düşüş eğilimin sürmesini sağlamaya devam etmiştir. Yılın ilk çeyreğinde ortalama kkonut faiz oranı, bir önceki çeyreğe göre ufak çaplı da olsa gerileme kaydetmiş ve aylık eşik %1'in altında kalmaya devam etmiştir. Konut kredilerin de yıllık artış hızla devam ederken, Mart ayında yıllık konut kredileri %18 oranında artarak 173 milyar TL'ye ulaşmıştır. TÜİK'in açıkladığı konut verilerine göre de konut satışlarında olumlu görüntü korunurken, en son açıklanan Şubat ayı verileri ile birlikte 2017 yılının Ocak - Şubat dönemindeki konut satışları bir önceki yılın aynı dönemine göre %6 oranında artış kaydederek 196.857 adet olarak gerçekleşmiştir. TCMB'nin açıkladığı konut fiyat endeksi ise, yıllık fiyat artışında Aralık ayında %12'lere kadar gerilese de, en son açıklanan Ocak ayı rakamlarına göre yıllık artış tekrar yükselerek %13 olmuştur. Diğer yandan, takibimizdeki şirketlerden Emlak Konut GYO'nun ilk çeyrekteki konut satışları, yapılan kampanyaların olumlu katkısıyla 2.833 adet olarak, Şirket'in ilk çeyrek hedefi olan 1.350 adetin oldukça üzerinde gerçekleşmiştir.

Savvunma Sanayii'nde, ülke içinde yaşanan terör olayları ve sınır komşularında yaşanan sorunlar ve artan jeopolitik riskler savunma sanayi harcamalarının doğal olarak artmasına neden olmaktadır. Bu durumun ilk çeyrekte de Aselsan ve Otokar'a olumlu yansıdığını düşünmekteyiz. Özellikle Otokar'da ticari satışlar zayıf seyretmesine karşın, zırhlı araç satışlarının hem gelir hem de karlılığı olumlu yönde desteklediğini öngörüyoruz.

Tüm bu gelişmelere bağlı olarak yaptığımız tahminlere göre takibimizdeki banka dışı şirketlerde, toplam karın 2017 yılının ilk çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre %48 oranında artarken; bir önceki çeyreğe göre ise %41 oranında azalacağını tahmin ediyoruz. Bir önceki yıla göre tahmin edilen artışta Tüpraş, Emlak Konut ve Petkim karlarındaki yüksek artış beklentileri etkili olmuştur. Kur etkisinin hem karşılaştırma dönemi, hem de bu dönemde çok etkili olduğu THY ve Türk Telekom genel toplamdan hariç tutulduğunda ise takibimizdeki toplam 17 şirketin karınınn bir önceki yılın aynı dönemine göre %40 artış kaydedeceğini; bir önceki çeyreğe göre ise %23 oranında gerileme göstereceğini öngörmekteyiz.



Ziraat Yatırım Menkul Değerler
www.ziraatyatirim.com.tr

***Raporun Tamamı Ekteki Dosyada Bulunmaktadır***

                                  ***
                               Yasal Uyarı
 
 Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.



Diğer Haberler
S&P, MOĞOLİSTAN'IN KREDİ NOTUNU 'B-/B' OLARAK TEYİT ETTİ, GÖRÜNÜM DURAĞAN
Merkez Bankası'nın bir sonraki iş günü için açıkladığı geçici rezerv -85935,6 milyon TL
BANKALARIN BUGÜN TCMB'NİN GEÇ LİKİDİTE İMKANINDAN % 11.75 FAİZ İLE KULLANDIĞI MİKTAR 59.5 MİLYAR TL
FED/GEORGE: TEK BİR VERİYE TEPKİ VERMİYORUZ
BANKALARIN BUGÜN TCMB'NİN GEÇ LİKİDİTE İMKANINDAN % 11.75 FAİZ İLE KULLANDIĞI MİKTAR 37 MİLYAR TL
BANKALARIN BUGÜN TCMB'NİN GEÇ LİKİDİTE İMKANINDAN % 11.75 FAİZ İLE KULLANDIĞI MİKTAR 35.4 MİLYAR TL
Facebookta Paylaş