Kuruluştan konuya ilişkin yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, arıcılığın Türkiye'de dev bir sektör haline geldiğini bildirerek, "Çin'in ardından bal üretimde dünyada ikinciyiz. Toplam 84 binden fazla işletme, 7,9 milyonu aşkın kovanda 105 bin 727 ton bal üretiyor" dedi.
Bayraktar, 20 Mayıs Dünya Arı Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, bal arılarının bitkiden bitkiye konarak yaptığı tozlaşma ile ekosistemin devamlılığını sağladığını, arılar olmadan ekosistemin olamayacağını belirtti. Ülkemizde arıcılığın, çok fazla sermayeye, tarım arazisine gerek duymadan yapılabilecek, genç çiftçilerle kadın çiftçilerimizin yanı sıra, köylerimizde kalan yaşlı nüfusun da uğraşı alanı olabilecek bir faaliyet alanı olduğunu vurgulayan Bayraktar, şunları kaydetti:
"Son yıllarda önlenemeyen kırsaldan kente göçü önleyecek faaliyetler içinde arıcılık da bulunmaktadır. Arıcılığa yapılan yatırımların diğerlerinden farklı bir özelliği de yatırım tutarı düşük kalması ve yatırım için gerekli tüm ekipmanların yurt içinden karşılanabiliyor olmasıdır. Bundan dolayı, arıcılıkta dışa bağımlılık bulunmamaktadır.
Arıcılık aynı zamanda insanımıza bal, polen gibi sağlıklı ürünler sağlayan bunun yanı sıra ihracatta da önemli getirisi olabilecek potansiyeli bulunan bir faaliyettir.
Ülkemiz doğal yapı ve nektar kaynakları bakımından çok zengindir. Büyük bir arıcılık potansiyeline sahiptir. Ülkemizin topoğrafik yapısından kaynaklanan farklı yükseltilerin bulunması, değişik iklim bölgelerine sahip olması, sanayi ve yerleşim yerlerinde uzak, kimyasal ilaç ve gübre kullanımının olmadığı işlenmeyen tarım alanlarının, mera ve çayırlıkların fazlalığı Türkiye'ye arıcılık bakımından büyük avantajlar sağlamaktadır.
Türkiye, bitki çeşitliği bakımından da çok geniş bir yelpazeye sahiptir. Çeşitlilik içinde arıcılık açısından önem arz eden bir diğer olay da ülkemiz bitki örtüsünde, yalnızca belirli bölgede yetişebilen, yöreye özgü, enddemik bitkilerin oranının yüzde 30'un üzerinde olmasıdır."
-Dünya bal üretiminde ikinci sıradayız-
Bayraktar, 1,5 milyon tondan fazla dünya bal üretiminin yüzde 30,6'sını Çin'in ürettiğini, Türkiye'nin, Çin'in ardından yüzde 6,85'lik pay ile ikinci sırada bulunduğunu, ülkemizi yüzde 5,35 ile ABD, yüzde 5,03 ile İran, yüzde 4,96 ile de Rusya'nın izlediğini bildirdi.
-Kovan başı verim çok düşük-
2016 verilerine göre ülkemizde arıcılıkla uğraşan işletme sayısının 84 bin 47 olduğunu, 7 milyon 900 bin 364 kovanda 105 bin 727 ton bal üretildiğini belirten Bayraktar, şu bilgileri verdi:
"Türkiye'nin arıcılığa her yönden uygun olması, arıcılığın gelişimini olumlu yönde etkilemiş, 2000-2016 döneminde kovan sayısı 4,3 milyondan 7,9 milyona, bal üretimi ise 61 bin tondan 106 bin tona yükselmiştir. Buna karşın, hala kovan başına bal verimi ortalama 13,4 kilogramla düşük kalmaktadır. Çin'de bu rakamın, 50,1 kilogram olduğu düşünüldüğünde ülkemiz verimindeki yetersizlik net olarak göörülmektedir.
-2,2 milyar dolarlık dünya bal ihraç pazarından yüzde 1,1 pay alıyoruz-
Dünya bal ihraç pazarının 2,2 milyar dolar olduğunu belirten Bayraktar, dünya üretiminde ikinci sırada yer alan bir ülkenin bu pazardan yüzde 1,1 pay almasının kabul edilemez olduğunu ifade etti. Bayraktar, "ihracat bakıldığında yüzde 12,9 ile Çin ilk sırayı alıyor, bunu yüzde 8,95 ile Yeni Zelanda, yüzde 7,31 ile de Arjantin izliyor. Biz ürettiğimizin sadece yüzde 3,4'ünü ihraç ediyoruz. Bunu mutlaka artırmamız, ihracatta da ilk sıralarda yer almamız lazım" dedi.
-Dünya'da 33 ülkeye bal ihraç ediyoruz-
Bu kadar büyük üretimimize rağmen bal ihracatımızın 3 bin 623 tonda (14,9 milyon dolar) kalmasının potansiyelimize göre çok az olduğunu ifade eden Bayraktar; açıklamasında, "dünyada 33 ülkeye bal ihraç ediyoruz ama bu ihracatın yüzde 81'ini ABD, Almanya ve Suudi Arabistan'a yapıyoruz. Diğer ülkelerdeki pazar paylarımızı artırmamız elzemdir. Bal ihracatımızda ilk sırayı yüzde 36,75 ile ABBD almakta, bunu yüzde 36,5 ile Almanya, yüzde 7,73 ile de Suudi Arabistan izlemektedir" bilgisini verdi.
-İller arasında Ordu birinci, Muğla ikinci, Adana üçüncü sırada-
Bayraktar, şunları kaydetti:
"İller arasında bal üretiminde ilk sırayı 16 bin 278 tonla Ordu alırken, Muğla 15 bin 875 tonla ikinci, Adana 9 bin 477 tonla üçüncü, Aydın 3 bin 958 tonla dördüncü, Mersin 3 bin 252 tonla beşinci, Balıkesir 3 bin 105 tonla altıncı, Sivas 2 bin 861 yedinci, İzmir 2 bin 742 tonla sekizinci, Van 2 bin 408 tonla dokuzuncu, Antalya 2 bin 394 tonla onuncu sırada bulunuyor. Toplam bal üretiminin yüzde 39,7'si Ordu, Muğla ve Adana'da üretildi.
Ülkemizde çoğunlukla gezginci olarak yapılan arıcılıkta, arıcılarımızın büyük bir kısmı arılarını Akdeniz ve Ege bölgelerinde kışlatmakta ardından Mayıs ayında İç Anadolu, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'ya götürmektedirler. Arıcılarımızın bir kısım çiçek balı için Sivas, Erzurum, Muş, Bingöl ve Bitlis'e, ayçiçeği balı için Trakya ve Ege Bölgelerine gitmmektedirler."
Ülkemizde bakir denilebilecek uygun floraların bulunmasının organik bal üretimi için de büyük avantajlar sağladığını vurgulayan Bayraktar, "kimyasal katkı maddelerinden ve şeker katkısından uzak, tarımsal ilaçlama ve kimyasal gübrelemenin yapılmadığı ortam zorunluluğu şartı, ülkemizin pek çok yöresinde organik bal üretiminin yapılabileceğini göstermektedir" dedi.
-Sorunlar ve yapılması gerekenler-
Bu olumlu göstergelere rağmen arıcılığın eğitim, pazarlama, örgütlenme, damızlık, kalite kontrol başta olmak üzere sorunları bulunduğuna dikkati çeken Bayraktar, şunları kaydetti:
"Arı üreticilerinin birlikler ya da kooperatifler şeklinde gelişmiş ülkeler seviyesinde örgütlenememesi ve mevcut örgütlerin de yeterince güçlü olmaması pazarlamada soruna neden olmaktadır.
Hastalık ve zararlılara karşı bilinçsizce ilaç kullanımının balda kalıntıya neden olması,
Merdivenaltı üretilen sahte balların denetimlerinin tam anlamıyla yapılamaması,
Kaçak bal girişlerinin önlenemeemesi sorunlardan bazılarıdır.
Arıcıların, ürettiği balın yanı sıra katma değer sağlayan polen, arı sütü, propolis gibi diğer ürünlerin de üretebilmesi için teşvik edilmesi,
Arıcılar modern arıcılık konusunda eğitilmeli, yeni arıcılığa başlayanlar için kurslar açılması, genç çiftçilerin desteklenmeye devam edilmesi,
Bal, polen, propolis, arı sütü, tüketiminin yaygınlaştırılması için tüketicilere yönelik çalışmaların yapılması,
Bölge şartlarına uygun ana arıların üretilerek arıcılara dağıtımının sağlanması,
Organik bal üretiminin artırılması için üreticiye verilen desteklerin artarak devam etmesi gerekiyor."
İller itibarıyla 2016 yılı bal üretimi şöyle:
İller
Bal
Üretimi
(ton)
Pay (Yüzde)
Ordu
16.278
15,40
Muğla
15.875
15,02
Adana
9.477
8,96
Aydın
3.958
3,74
Mersin
3.252
3,08
Balıkesir
3.105
2,94
Sivas
2.861
2,71
İzmir
2.742
2,59
Van
2.408
2,28
Antalya
2.394
2,26
Şanlıurfa
1.818
1,72
Bitlis
1.747
1,65
Erzurum
1.610
1,52
Erzincan
1.451
1,37
Hakkari
1.354
1,28
Denizli
1.318
1,25
Diyarbakır
1.287
1,22
Hatay
1.261
1,19
Çanakkale
1.155
1,09
Kars
1.151
1,09
Siirt
1.122
1,06
Trabzon
1.096
1,04
Rize
1.046
0,99
Samsun
1.012
0,96
Giresun
954
0,90
Kahramanmaraş
931
0,88
Konya
910
0,86
Bingöl
874
0,83
Edirne
865
0,82
Artvin
829
0,78
Afyon
805
0,76
İstanbul
786
0,74
Kırklareli
770
0,73
Bursa
769
0,73
Manisa
733
0,69
Sakarya
697
0,66
Osmaniye
696
0,66
Tekirdağ
660
0,62
Ankara
633
0,60
Malatya
631
0,60
Tunceli
621
0,59
Gümüşhane
595
0,56
Tokat
515
0,49
Kocaeli
515
0,49
Burdur
511
0,48
Muş
505
0,48
Niğde
490
0,46
Bayburt
484
0,46
Kayseri
474
0,45
Düzce
450
0,43
Adıyaman
446
0,42
Şırnak
439
0,41
Karaman
401
0,38
Elazığ
396
0,37
Çorum
383
0,36
Yalova
371
0,35
Kastamonu
355
0,34
Zonguldak
336
0,32
Çankırı
334
0,32
Mardin
300
0,28
Isparta
252
0,24
Aksaray
232
0,22
Kütahya
228
0,22
YYozgat
226
0,21
Sinop
219
0,21
Iğdır
218
0,21
Amasya
207
0,20
Bolu
201
0,19
Ardahan
201
0,19
Ağrı
179
0,17
Bartın
171
0,16
Kırıkkale
157
0,15
Eskişehir
153
0,14
Karabük
152
0,14
Batman
142
0,13
Bilecik
125
0,12
Gaziantep
111
0,10
Uşak
104
0,10
Kırşehir
98
0,09
Nevşehir
88
0,08
Kilis
24
0,02
TOPLAM
105.727
100,00