Anayasa Mahkemesi, Afyonkarahisar’da bir askerî mühimmat deposundaki patlamalar için açılan tam yargı davasında yaşam hakkının usul boyutunun ihlal edildiğine karar verdi

Anayasa Mahkemesi internet sitesinde yayınlanan açıklama aşağıda bulunuyor:

 Anayasa Mahkemesi Birinci Bölümü 27/2/2020 tarihinde, Hüseyin Aydın ve Diğerleri (B. No: 2016/4177) başvurusunda Anayasa’nın 17. maddesinde güvence altına alınan yaşam hakkının usul boyutunun ihlal edildiğine karar vermiştir.

Olaylar

Afyonkarahisar’da bir askerî mühimmat deposundaki tasnif ve istif faaliyetleri sırasında meydana gelen patlamalar neticesinde aralarında başvurucuların yakınının da bulunduğu çok sayıda asker şehit olmuştur.

Başvurucuların, Millî Savunma Bakanlığından (İdare) uğradıkları maddi ve manevi zararların tazmini talebi zımnen reddedilmiştir. Başvurucular İdare aleyhine Askerî Yüksek İdare Mahkemesinde (AYİM) tam yargı davası açmıştır. AYİM başvuruculardan ikisinin tazminat taleplerini reddetmiş, diğerlerine ise manevi tazminat ödenmesine hükmetmiştir. Başvurucuların karar düzeltme talebi AYİM tarafından reddedilmiştir.

İddialar

Başvurucular; tam yargı davasında eksik inceleme ile karar verildiğini, reddedilen tazminat taleplerinin hukuka aykırı, kabul edilen manevi tazminat miktarının ise yetersiz olduğunu belirterek yakınlarının yaşam haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

Mahkemenin Değerlendirmesi

Başvurucular tarafından açılan tam yargı davası patlama olayında idarenin kusur sorumluluğunu değerlendirebilecek nitelikleri haiz etkili bir yoldur. Tam yargı davasının bu niteliği dikkate alındığında Anayasa’nın 17. maddesi bağlamında devletin etkili bir yargısal sistem kurma yönündeki pozitif yükümlülüğü, somut olayın koşullarında yerine getirilmiştir.

Zararın İdarenin yürüttüğü faaliyetten kaynaklandığını kabul eden AYİM, İdarenin hizmet kusuru bulunup bulunmadığını tartışmaksızın zararın kusursuz sorumluluk ilkesi gereğince karşılanmasına karar vermiştir. Zarar ile idari eylem arasında nedensellik bağının kurulabildiği hâllerde hizmet kusuru olup olmadığının araştırılması, hizmet kusuru yoksa kusursuz sorumluluk ilkesine göre zararın tazmin edilip edilemeyeceğinin belirlenmesi gerekir.

Başvurucular öncelikle kusur sorumluluğuna dayanarak tam yargı davası yoluna başvurmuş iken AYİM şikâyetleri kusursuz sorumluluk ilkeleri çerçevesinde incelemiştir.

Somut olayda, yaşam hakkının içerdiği pozitif yükümlülük kapsamında yargı sürecinin yeterince etkili şekilde işlemediği sonucuna varılmıştır. Bu nedenle tam yargı davasında davacıların iddiaları temelinde askerî faaliyetin yürütülmesinde yetkililerin kusuru olup olmadığı yönünde bir inceleme ve değerlendirme yapılması ve bu kapsamda bir sonuca ulaşılması gerektiği değerlendirilmiştir.

 Anayasa Mahkemesi açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 17. maddesinde güvence altına alınan yaşam hakkının usul boyutunun ihlal edildiğine karar vermiştir.



Diğer Haberler
UMMAN PETROL BAKANI : 31 MART SONRASINDA OPEC'E PETROL ÜRETİMİNİ AZALTMAYA YÖNELİK TAAHHÜTÜMÜZ YOK
UMMAN PETROL BAKANI : ÜLKENİN ŞU ANDA YENİ PRTROL PROJELERİNE YATIRIM YAPMA PLANI YOK
PEKCAN: KOVİD19’UN TESPİTİ İÇİN KULLANILAN TIBBİ TANI KİTLERİNİN İTHALATI TÜRKİYE İLAÇ VE TIBBİ CİHAZ KURUMUNUN FİZİKSEL VEYA ELEKTRONİK ORTAMDA HAZIRLAYACAĞI UYGUNLUK YAZISI İLE GERÇEKLEŞTİRİLECEKTİR
PEKCAN: SAĞLIK BAKANLIĞI’NIN YETKİLENDİRECEĞİ FİRMALAR İSE BU UYGULAMADAN MUAF OLACAKTIR
PEKCAN: BÖYLECE, KOVİD 19’UN TESPİTİNE YÖNELİK OLARAK YURT DIŞINDAN İTHAL EDİLMEK İSTENEN TIBBİ TANI KİTLERİ, TÜRKİYE İLAÇ VE TIBBİ CİHAZ KURUMU’NUN BİLGİSİ VE ONAYI OLMADAN İTHAL EDİLEMEYECEK
AKBANK, AKBANK, ULUSLARARASI PİYASALARDAN YAKLAŞIK 560 MİLYON ABD DOLARI KARŞILIĞI 246 MİLYON ABD DOLARI VE 284 MİLYON AVRO OLMAK ÜZERE İKİ DİLİMDEN OLUŞAN 367 GÜN VADELİ SENDİKASYON KREDİSİ SAĞLADI
Facebookta Paylaş